Antalya’da 10. Türkiye EKMUD Bilimsel Kongresi başladı
SAĞLIK
ANTALYA (AA) Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından düzenlenen 10. EKMUD Bilimsel Kongresi, Antalya başladı.
Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde bulunan bir otelde gerçekleştirilen kongreye yurt içinden ve dışından bine yakın enfeksiyon hastalıkları uzmanları, klinik mikrobiyoloji uzmanları, asistanları ve hocaları katılıyor.
Dernek Başkanı Prof.Dr. İrfan Şencan, 10. Türkiye EKMUD Bilimsel Kongresi'nde, AA muhabirine kongrenin son iki yıldır salgın nedeniyle yüz yüze yapılamadığını, enfeksiyon hastalıklarında bilgi güncellenmesinin önemli olduğunu anlattı.
Tıpta çok hızlı değişim gerçekleştiğini belirten Şencan, kongrenin bilgilerin güncellenmesi ve tecrübe paylaşımı açısından iyi bir fırsat olduğunu aktardı.
Kongredeki konulara değinen Şencan, "Yoğun olarak gündemimizi işgal eden Kovid19 salgınını konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü salgın sürecinde öğrendiklerimiz var. Kovid19'un arkasından birleştirdiğimiz ve netleştirdiğimiz veriler var. Bunun yanında zatürre, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı, yine son günlerin en önemli konularından maymun çiçeği hastalığını, yaz döneminde bizi bekleyen besin zehirlenmesi nedeniyle ishal salgınlarını, yakın temasla bulaşan diğer enfeksiyon hastalıklarını, hepatit ve HİV hastalıkları, çocuk ve yetişkin aşılarını ele alacağız.” ifadelerini kullandı.
Aşılar insanların sağlıklı kalmasında önemli
Derneğin Genel Sekreteri Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan da hastalıkların oluşmadan önlenmesine vurgu yaptı.
Hastalıkların önlenmesinde en etkili yollardan birinin aşı olduğuna dikkati çeken Taşbakan, "Her 10 yılda tetanos ve difteri aşısı yaptırılması konusunda herkesi uyarıyoruz. Herkesin hepatit B ve A aşısını olmasında fayda var. En azından antipatik durumunu değerlendirip risk var ise bir an önce aşılanmak gerekli. Kış ayları başlamadan grip aşımızı olmamız lazım. Pnömokok aşısı özellikle risk gruplarında çok önem verdiğimiz aşılardan bir tanesi. Akciğer, KOAH, astım, kronik kalp, diyabet hastalığı olanlar, nakil hastalarının pnömokok aşısına ihtiyaç olan gruplardır. 65 yaş üzerindekiler de pnömokok aşısını ihmal etmemesi gerekir.. Herkesin aşıya ihtiyacı var." diye konuştu.
Yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Meltem Arzu Yetkin ise hastanede yayılan enfeksiyonlarına değinerek, bunun yatan hastalar için çok ciddi bir problem olduğunu aktardı.
Hastanelerde bunu önlemek için çalışmalarda bulunan bir tıp dalı olduklarına işaret eden Yetkin, özellikle yoğun bakımda yatan hastalarda gelişen solunum cihazına bağlı pnömoniler idrar yolu, kan dolaşım enfeksiyonlarının hastalar için ölümcül sonuçlara yol açabildiğini anlattı.
Yetkin, yatan hastalarla ilgilenen sağlık personelinin hastalara dokunmadan önce ve sonra ellerini yıkamalarının çok önemli olduğunu dile getirerek, "Bu uygulamayla hastane enfeksiyonlarını yüzde 35 azaltmak mümkün. Bu konuda farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Yaptığınız ameliyatlar çok önemli ama lütfen hastanızı enfeksiyondan kaybetmeyin." dedi.
Yönetim Kurulu Üyesi Doç.Dr. Yasemin Çağ da "Ülkemizde önemli ölçüde HİV ile yaşayan birey mevcut. Biz erkenden tespit eder ve tedavisine başlarsak bu hastalıkla yaşayan bireyler tamamen normal şekilde hayatlarını devam ettirebilir." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir
2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri
Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını duyurdu.
Sessiz Katil: Her 90 saniyede bir can alıyor
ABD'nin "Sessiz Katili" her yıl yüz binlerce can alıyor ve vakalar sürekli artıyor. Doktorlar her 90 saniyede bir Amerikalının ölümüne neden olan sepsis krizi konusunda uyarıyor.
Her yıl dünyada 20 milyon kişi kansere yakalanıyor
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye'de ise 240 bin kişinin kansere yakalandığını aktardı.
Pet şişeden içilen su mu plastik mi?
Yaşamın kaynağı olan su, hastalıklara kapı mı aralıyor? Bu soruyu akıllara getiren ABD'de yapılan yeni bir araştırma. 1 litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik tespit edildi. Nanoplastikler, plastiklerin parçalanmasıyla oluşuyor. Bu küçücük parçaların ağız yoluyla vücuda alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor.