© Müzakerat 2017 - 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Saraylar Resim Müzesi Açılış Programı’nda konuştu: (2)

”Artık ülkelerin egemenlik hakları, fiziki sınırlarından ziyade, dijital dünyada saldırı altında bulunuyor. Biz ülkemizin karşı karşıya kaldığı kimi dayatmaları ’dijital faşizm’ olarak tanımladığımızda birileri bundan rahatsız olmuştu. Son günlerde yaşananlar bu faşizmin cüretkarlığının nerelere kadar uzanabileceğini göstermiştir” ”Bunun için yeni dönemde karada ve havada yürüttüğümüz vatan savunmamızı, denizde mavi vatanı olduğu gibi dijital dünyada da siber vatanı da içine alacak şekilde genişleteceğiz” ”Eğer biz kendi vatandaşlarımızdan başlayan siber dünyadaki her bireye hitap edecek, onları kendi mecralarımıza çekecek içerik üretemezsek bu savunma hattını korumakta başarılı olamayız. Müziğinden resmine, sinema ve dizisinden grafiğine kadar tüm dalları ile sanat, bu içerik üretiminin en kritik bölümüdür”

İSTANBUL (AA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık ülkelerin egemenlik hakları, fiziki sınırlarından ziyade, dijital dünyada saldırı altında bulunuyor. Biz ülkemizin karşı karşıya kaldığı kimi dayatmaları 'dijital faşizm' olarak tanımladığımızda birileri bundan rahatsız olmuştu. Son günlerde yaşananlar bu faşizmin cüretkarlığının nerelere kadar uzanabileceğini göstermiştir." dedi.

Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi'nde düzenlenen Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Resim Müzesi Restorasyon Sonrası Açılış Programı'ndaki konuşmasında, bağımsız Kenya devletinin ilk başkanı Kenyatta'nın "Misyonerler Afrika'ya geldiğinde bizim topraklarımız, onların İncil'i vardı. Gözlerimizi kapatıp dua edelim dediler, gözlerimizi tekrar açtığımızda bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı." sözüne vurgu yaptı.

Açık konuşmak gerekirse kültür ve sanatın, ülkelerin işgalinde, toplumların ele geçirilmesinde görünmeyen ordular olarak kullanıldığını belirten Erdoğan, "Şayet güçlü ve yaşayan bir medeniyet zenginliğine sahip değilseniz, kendinizi bir anda Kenyatta'nın sözünü ettiği konumda bulmanız kaçınılmazdır." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin maruz kaldığı fiziki saldırıların daha beterini medeniyetine yönelik olarak yaşadığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Osmanlı döneminde başlayan ve Cumhuriyet devrinde hızlanarak süren bu sürecin sancılarını merhum Mehmet Akif başta olmak üzere pek çok fikir adamlarımızın eserlerinde en çarpıcı hali ile görebiliyoruz. Tarihi ve kültürü ile bağı koparılmak için içeriden ve dışarıdan bu derece uğraşılmış başka millet var mıdır bilmiyorum. Bu süreçte aldığımız yaralar elbette oldu ama hamdolsun mayası sağlam bir millet olduğumuz için her şeye rağmen ayakta kalmayı başardık."

"Bu devrin adı dijital çağdır"

Şimdi önlerinde yeni bir dönemin başladığını ve bu devrin adının da "dijital çağ" olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sanayi devrimlerinin ham maddeleri altın, petrol, demir gibi ürünlerdir. Dijital çağın ham maddesi ise veridir. Veriyi elinde tutanlar, demokrasiyi de hukuku da her türlü hak ve özgürlüğü de hiçe sayarak kendi dijital diktatörlüklerini kurabiliyorlar. Siber dünyanın, Amerika'nın kuruluş dönemindeki vahşi batıyı hatırlatan kurallarıyla insanlığı tehdit eder hale gelmesi, tesadüf değil bilinçli bir tercihtir. Geride işin kontrolünü elinde tutanlar, bu kaosu diledikleri gibi yönlendirebilme, siyasi, sosyal, ekonomik sonuçlara tahvil etme imkanına sahiptir. Bu, hiçbirimizin görmezden gelemeyeceği kadar büyük bir tehdittir. Çünkü artık ülkelerin egemenlik hakları, fiziki sınırlarından ziyade, dijital dünyada saldırı altında bulunuyor. Biz ülkemizin karşı karşıya kaldığı kimi dayatmaları 'dijital faşizm' olarak tanımladığımızda birileri bundan rahatsız olmuştu. Son günlerde yaşananlar bu faşizmin cüretkarlığının nerelere kadar uzanabileceğini göstermiştir. Bunun için yeni dönemde karada ve havada yürüttüğümüz vatan savunmamızı, denizde mavi vatanı olduğu gibi dijital dünyada da siber vatanı da içine alacak şekilde genişleteceğiz."

Erdoğan, siber vatana sahip çıkmanın bir tarafında teknik altyapı varsa diğer tarafındaysa içerik üretiminin bulunduğunu vurgulayarak, "Eğer biz kendi vatandaşlarımızdan başlayan siber dünyadaki her bireye hitap edecek, onları kendi mecralarımıza çekecek içerik üretemezsek bu savunma hattını korumakta başarılı olamayız. Müziğinden resmine, sinema ve dizisinden grafiğine kadar tüm dalları ile sanat, bu içerik üretiminin en kritik bölümüdür." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde siber vatana, hem teknik altyapısını güçlendirerek hem de ilhamını kendi medeniyetlerinden aldıkları içerik üretimini artırarak sahip çıkmakta kararlı olduklarını ifade etti.

Türkiye olarak ellerindeki medeniyet birikimini, sahip oldukları kültür ve sanat potansiyelini harekete geçirme konusunda acele etmeleri gerektiğini anlatan Erdoğan, küresel düzendeki değişimde ülkeyi hak ettiği yere getirmek için özellikle bu meseleyi çözmeleri gerektiğini söyledi.

Erdoğan, medeniyetlerin bir anda yükselişe geçip, bir anda yıkılmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Sanatın, kültürün, ilmin gelişmesi, bir iklim meselesidir. Kültür ve sanatta etkileşim elbette olacaktır. Ama biz uzunca bir dönem tek taraflı dayatmaya maruz kaldık. Sadece kopya çekerek, sadece taklit ederek, sadece öykünerek özgün eserler ortaya konamayacağı gerçeği nihayet kabul edilmeye başlandı. Bugün kendi tarihimizi, kendi kültürümüzü konu edinen dizilerimiz, dünyanın dört bir yanında ilgi ile takip ediliyorsa doğru yolda ilerliyoruz demektir. Geleneksel sanatlarımız, yeni nesiller arasında giderek daha çok benimseniyorsa umut kapıları açık demektir. Medeniyet mirasımızı ayağa kaldıracak çalışmalar giderek yoğunlaşıyor, burada olduğu gibi hasılaları ortaya çıkmaya başlıyorsa önümüz aydınlık demektir. "

Burada önemli olan şeyin önce kendi evlatlarının, ardından da tüm dünyadaki yaşıtlarının gönlünü, ruhunu, dimağını doyuracak kalitede işler ortaya koyabilmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunu da medeniyetlerinin kalbiselim, zevkiselim ve aklıselim diye ifade ettikleri üç sac ayağı üzerinde gerçekleştireceklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Kendi ruh ve fikir dünyalarındaki eziklik duygusunu geçmişlerini kötüleyerek örtme gayretinde olanlara rağmen inşallah bunu başaracağız. İşte bütün bugün gezip göreceğiniz şu eserler Topkapı Sarayı'nın depolarından çıkarılmış olan eserlerdir. İşte bu eserlere hamdolsun sahip çıkmanın bahtiyarlığı, mutluluğu içerisindeyiz. Daha niceleri var. Açılışını yaptığımız resim sergisinin bu bakımdan hepimize moral ve ilham vereceğine inanıyorum. Bir kez daha serginin düzenlenmesinde emeği geçenlere, özellikle Topkapı Sarayı'nın depolarından bu eserlere sahip çıkarak bütün bakımlarını yaptırarak bugün önümüze getiren kardeşlerime şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Sergide resmi yer alan ressamlarımızı tazimle yad ediyorum."

Erdoğan, BİP üzerinden de "siber vatan" vurgusu yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BiP hesabından yaptığı paylaşımda, konuşmasında değindiği önemli bir noktayı yerli ve milli uygulama BiP üzerinden tekrar paylaşmak istediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Vatan savunmamızı, denizde mavi vatanı olduğu gibi dijital dünyada siber vatanı da içine alacak şekilde genişleteceğiz. Önümüzdeki dönemde siber vatanımıza daha çok sahip çıkmakta kararlıyız. Sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum."

Katılımcılar

Törene, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mahir Ünal ve Fatma Betül Sayan Kaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ile sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

(Bitti)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER