Diyabetlilere "ayak yarasına dikkat edin" uyarısı
SAĞLIKYara Bakım ve Doku Onarım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tuğbay Tuğ: "Çoğu kanserlerde yüzde 2040 olan ölüm oranı, tamir edilemeyecek şekilde hasarlanmış ayak yarası geçirmiş diyabetli hastalarda yüzde 50 lere yükselebiliyor" "Diyabetli hastaların ayağında açılan yaralar, çok zor tedavi ediliyor. Diyabetik ayak yarası oluşan hastaların yaklaşık yarısının ayağının kesilmesi gerekebiliyor"
ANTALYA (AA) HATİCE ÖZDEMİR TOSUN / SERVET TÜMER Yara Bakım ve Doku Onarım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tuğbay Tuğ, diyabetik ayak yarası oluşan hastaların, ayağını kaybetme tehlikesine karşı çok dikkatli olmaları gerektiğini bildirdi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Tuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabetin önemli bir sağlık problemi olduğunu söyledi.
Tuğ, son yıllarda Türkiye'de diyabet hastalığının görülme sıklığının arttığına işaret ederek, 5 yıl önce Türkiye'de yüzde 7 olan diyabetli hasta görülme sıklığının son yapılan çalışmalarda yaklaşık yüzde 14,8'e yükseldiğini kaydetti.
Bu hastaların yüzde 20 ila 25'inde "diyabetik ayak" denilen bir komplikasyon geliştiğini anlatan Tuğ, diyabetli hastalarda sinir ve damar bozukluğu nedeniyle ayakta yaralar açıldığını ve bunların kronik yaralar olması nedeniyle de kendi kendine iyileşmediğini belirtti.
Tuğ, bu yaraların tıbbi tedavi gerektirdiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyabetli hastaların ayağında açılan yaralar, çok zor tedavi ediliyor. Diyabetik ayak yarası oluşan hastaların yaklaşık yarısının ayağının kesilmesi gerekebiliyor. Ayağı kesilmiş olan bir diyabetli hasta birçok kanser tipinden daha öldürücü bir hastalıkla karşı karşıya kalıyor. Çoğu kanserlerde yüzde 2040 olan ölüm oranı, tamir edilemeyecek şekilde hasarlanmış ayak yarası geçirmiş diyabetli hastalarda yüzde 50'lere yükselebiliyor."
Diyabetik hastaların yara nedeniyle oluşan tedavilerinin mali boyutunun da yüksek olduğuna işaret eden Tuğ, hastaların yara oluşumunu engellemesi için çok dikkatli olmaları gerektiğini bildirdi.
Tuğ, diyabetik ayak yaralarının doğru merkezlerde tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu sayede tedavi sürecinin kısalacağını, organ kayıpları ve mali kayıpların da önleneceğini kaydetti.
"Diyabet görülme yaşı 14-15'e düştü"
Prof. Dr. Tuğ, diyabetin Türkiye'de görülme yaşının da düştüğünü söyledi. 2 tip diyabet bulunduğunu birinin doğuştan ortaya çıktığını, diğerinin ise zaman içerisinde insülinin etkisizleşmesi ile oluştuğunu anlatan Tuğ, daha önce 20'li yaşlardan sonra görülen diyabetin, 1415 yaşlara kadar indiğini kaydetti.
Bu durumu beslenme tarzındaki bozukluklara bağlayan Tuğ, hastalıkta, fastfood yiyecekler, gıdalarda kullanılan şeker şuruplarının içeriklerinin değişmesi, çocukların hareketsizleşmesi gibi nedenlerin etkin rol oynadığını belirtti.
Tuğ, ailelerin çocukların beslenmesine çok dikkat etmesi gerektiğinin altını çizerek, ebeveynlerin çocuklarını spor yapmaya, teknolojik ürünlerden de mümkün olduğunca uzak durmaya teşvik etmeleri gerektiğini söyledi.
İlginizi Çekebilir
2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri
Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını duyurdu.
Sessiz Katil: Her 90 saniyede bir can alıyor
ABD'nin "Sessiz Katili" her yıl yüz binlerce can alıyor ve vakalar sürekli artıyor. Doktorlar her 90 saniyede bir Amerikalının ölümüne neden olan sepsis krizi konusunda uyarıyor.
Her yıl dünyada 20 milyon kişi kansere yakalanıyor
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye'de ise 240 bin kişinin kansere yakalandığını aktardı.
Pet şişeden içilen su mu plastik mi?
Yaşamın kaynağı olan su, hastalıklara kapı mı aralıyor? Bu soruyu akıllara getiren ABD'de yapılan yeni bir araştırma. 1 litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik tespit edildi. Nanoplastikler, plastiklerin parçalanmasıyla oluşuyor. Bu küçücük parçaların ağız yoluyla vücuda alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor.