Hastanın yüzünde iz bırakan sahte estetikçiye hapis cezası
SAĞLIKMahkeme, sanığa ”nitelikli dolandırıcılık” suçundan 2 yıl 6 ay, ”taksirle yaralama” suçundan da 10 ay hapis cezası verdi
İSTANBUL (AA) Bakırköy'deki güzellik merkezinde kendisini doktor olarak tanıtarak cerrahi işlem yaptığı hastasının yüzünde hasar oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılanan sanık, "taksirle yaralama" suçundan da 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, müdahil Kıymet Kaya ile tarafların avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Banu M. ise duruşmaya katılmadı.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Banu M'nin "nitelikli dolandırıcılık" ve "yüzünde sabit iz bırakacak şekilde taksirle yaralama" suçlarından 3 yıl 4 aydan 11 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Kıymet Kaya, sanığın yüzüne yaptığı işlem sonrasında 9 yıldır tedavi gördüğünü belirterek, "Bu nedenle masraflar yaptım, emek harcadım. Sanık hakkındaki şikayetim devam etmektedir. Cezalandırılmasını talep ediyorum." dedi.
Sanık Banu M'nin avukatı da, Kıymet Kaya'nın müvekkilini tanıdığını, bildiğini, Türk Tabipleri Birliği sitesinden kontrol ederek doktor olup olmadığını kolayca öğrenebileceğini belirterek, "Bize göre dolandırıcılık suçunun hile unsuru gerçekleşmemiştir. Dolandırıcılık ve yaralama suçlarına konu eylemlerinin bulunduğuna dair somut deliller bulunmamaktadır. Müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz." dedi.
Davaya karara bağlayan mahkeme, sanık Banu M'nin "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Sanığa ayrıca 3 bin 340 lira adli para cezasına hükmeden mahkeme, Banu M'ye "taksirle yaralama" suçundan da 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, bu ceza hükmünün açıklanmasının geri bırakılmaması kararı aldı.
Duruşmadan sonra açıklama yapan Kıymet Kaya, sanığın yüzünü ve hayatını mahvettiğini dile getirerek, "9 yıl sonunda davamız nihayete erdi. Yalnız aldığı ceza onun için yeterli mi? Hayır, kesinlikle değil. Bana ve bir sürü insana ağır mağduriyetler yaşattı. Ben bunların izini ömür boyu yüzümde taşıyacağım. Hala devam eden tedavilerim var. Ömrüm boyunca bu tedavileri görmeye mecburum artık. Her sene yüzümde eriyen yerleri doldurtmak zorundayım. Sanık çok az bir cezayla kurtuldu. Pek çok kadını mağdur etti. Kadınların hayatını perişan etti." ifadelerini kullandı.
Davanın geçmişi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Banu M'nin Bakırköy'de bir güzellik merkezi işlettiği, Kıymet Kaya'nın 5 Şubat 2013'de yüzündeki yaraları iyileştirmesi için başvurduğu sanığın kendisini doktor olarak tanıtarak, cerrahi müdahalede bulunduğu ve bu işlem sonucunda müştekinin yüzünün morarıp basit tıbbi müdahaleyle iyileşemeyecek şekilde yaralandığı belirtilmişti.
İddianamede, sanık Banu M. hakkında "dolandırıcılık" ve "taksirle yaralama" suçlarından 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesine dava açılmıştı.
Burada yapılan yargılamada, sanık Banu M’nin "dolandırıcılık" suçundan unsurları oluşmadığından, "yaralama" suçundan da delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmişti.
Katılan Kıymet Kaya'nın avukatı İsmail Şahin kararı temyiz etmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi ise suçun nitelikli dolandırıcılık suçu olabileceğine, bu suçun da ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerektiğini belirterek, beraat hükümlerinin bozulmasına karar vermişti. Bu karar sonrasında dosya Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
İlginizi Çekebilir
2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri
Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını duyurdu.
Sessiz Katil: Her 90 saniyede bir can alıyor
ABD'nin "Sessiz Katili" her yıl yüz binlerce can alıyor ve vakalar sürekli artıyor. Doktorlar her 90 saniyede bir Amerikalının ölümüne neden olan sepsis krizi konusunda uyarıyor.
Her yıl dünyada 20 milyon kişi kansere yakalanıyor
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye'de ise 240 bin kişinin kansere yakalandığını aktardı.
Pet şişeden içilen su mu plastik mi?
Yaşamın kaynağı olan su, hastalıklara kapı mı aralıyor? Bu soruyu akıllara getiren ABD'de yapılan yeni bir araştırma. 1 litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik tespit edildi. Nanoplastikler, plastiklerin parçalanmasıyla oluşuyor. Bu küçücük parçaların ağız yoluyla vücuda alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor.