© Müzakerat 2017 - 2021

İsrail saldırganlığı ne getiriyor?

İsrail, 1967’de ABD’ye ait USS Liberty gemisini vurup, 34 Amerikalı askeri kasten öldürdüğünde dahi en ufak bir ABD yaptırımıyla karşılaşmadı. Bugün yaşananlar ve Washington’ın rasyonaliteden uzak desteği, iki ülke arasında müttefiklik ya da dostluk gibi kavramlarla tanımlanamıyor. Görünen o ki, iki ülke arasındaki ilişkide Washington’daki yönetimler Amerikan halkının çıkarlarını gözetmekten çok uzak ve ABD’yi de aynı Siyonist akıl yönetiyor.

Dr. Yusuf Bahadır Keskin - Amasya Üniversitesi Öğretim Üyesi

 

İzzettin el-Kassam Tugayları’nın, İsrail işgali altındaki bölgelerin içlerine kadar uzanarak gerçekleştirdiği 7 Ekim saldırılarının ardından Gazzeli sivillere yönelik orantısız şiddete tanık olmaktayız. İsrail ordusunun hava saldırılarında hastaneler, sivil geçiş koridorları, camiler, kiliseler, okullar veya Birleşmiş Milletler tesisleri dahi hedef alınıyor ve her gün yüzlerce masum sivil katlediliyor. Maalesef ne uluslararası hukuk ne de örgütler bu şiddeti durdurabilmekten henüz çok uzak. Bölgesel aktörlerin diplomatik girişimleri ile yol alınmaya çalışılsa da Gazze’deki insani kriz şiddetlenerek artıyor. Üstelik bu korkunç katliama ilk defa şahit olmuyoruz. Peki Siyonist şiddetin bölgesel ve küresel yansımaları neler?

 

ŞİDDET BLOKU

İsrail Devleti’nin kuruluşu gerek Orta Doğu gerekse küresel siyaset açısından önemli bir kırılma noktası olmuştur. Kuruluş ilanını takip eden 11 dakikada İsrail’i tanıyan ABD, aradan geçen 75 yıldır neredeyse tüm savaş, işgal ve sivil katliamlarda Siyonist rejime açık destek veriyor. Üstelik uluslararası hukukun Siyonist yönetimler tarafından sayısız kez ihlalinde Beyaz Saray, Güvenlik Konseyi’nin daimî üyesi olarak veto hakkını kullanıyor ve BM’yi işlevsiz hale getiriyor. Bu öylesine koşulsuz, şartsız ve reel politikten uzak bir destek ki; İsrail, “Altı Gün Savaşı” olarak bilinen 1967 Arap-İsrail Savaşı’nın 4. gününde ABD’ye ait USS Liberty gemisini saatlerce vurup, 34 Amerikalı askeri bilerek ve isteyerek öldürdüğünde dahi en ufak bir yaptırımla karşılaşmadı. Bugün yaşananlar ve Washington’ın rasyonaliteden uzak desteği, iki ülke arasında müttefiklik ya da dostluk gibi kavramlarla tanımlanamıyor. Görünen manzara şu ki iki ülke arasındaki ilişkide Washington’daki yönetimler Amerikan halkının çıkarlarını gözetmekten çok uzak ve ABD’yi de aynı Siyonist rejim yönetiyor. 7 Ekim’de başlayan kriz de USS Liberty örneğindeki gibi ABD’ye büyük zarar veriyor.

ABD yönetimi son dönemde bölgedeki askeri varlığını azaltma stratejisi ve İran ile yürütülen nükleer müzakereler dolayısıyla Körfez ülkelerinin güvenini kaybetmiş durumda. Gazze’ye yönelik saldırılara ise ilk günden beri koşulsuz destek veriliyor. Öyle ki İsrail’in yaşadığı ilk şokta, Akdeniz devriyesindeki filoyu bölgeye sevk ettiler ve devasa yardım paketlerini koşulsuz olarak Tel Aviv’e sundular. Lakin bu politikaların ABD’ye herhangi bir getirisi olup olmayacağı konusu da tartışmaya açık. Biden ve Blinken’ın İsrail ziyaretlerindeki tutarsız açıklamaları da bu desteğin bir başka göstergesi. Fakat kapalı kapılar ardında Netanyahu ve Galant’tan operasyonu yavaşlatmalarını ve şiddeti biraz daha kontrol altına almalarını talep ettikleri yer bulmuştu. Zira bu saldırganlığın tek sorumlusu İsrail’deki sağ Siyonist rejim değil. 2024 Mart’taki seçimlere yönelik kaygıları, Siyonist Biden yönetimini de bu suçun ortaklarından birisi haline getirdi.

İlginizi Çekebilir

Soykırımı ambargo durdurur

Gazze’deki çocukları katleden İsrail, ABD’nin, İngiltere’nin ve diğer Batılı ülkelerin silahlarına güveniyor. Ancak petrol ve doğal gaz zengini İslam ülkelerinin elinde de önemli koz var. Ellerini taşın altına koyup enerji vanasını kapatır ya da kısarlarsa Batılı ülkelerin can damarını kesmiş olurlar. İsrail de aradığı desteğe kolay ulaşamaz.

Yeşaya nedir, kehanetleri nelerdir?

Yeşaya, Yahudi ve Hristiyan geleneğine göre önemli bir peygamber olarak kabul edilir. Yeşaya'nın kehanetleri, ağırlıklı olarak İsrail halkının manevi durumunu, ahlaki çürümeyi, sosyal adaletsizliği ve dönemin politik olaylarını ele alır. Ayrıca, Mesih'in gelişini ve Tanrı'nın krallığının kurulacağı mesiyanik dönemi de öngörmüştür. İşgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik kara harekatına hazırlandığını söylerken “Hamas'a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Peki, Yeşaya (İşaya) kehanetleri nelerdir?

Filistinlilere destek veren Yahudiler kim?

İsrail’in kural tanımaz saldırılarına karşı duran, ABD’yi sert ifadelerle eleştiren, İsrail işgali altında ezilen Filistin halkının yanında yer alan Siyonizm karşıtı Yahudileri son günlerde sıklıkla görmeye başladık. Peki, ABD Kongre binasında da eylem yapan barış yanlısı Yahudiler kim? Neden İsrail’in politikalarına karşılar?

Demokrasi tarihimizin kara lekesi 12 Eylül

TÜM HABERLER