Normalleşme sürecinin daha kolay geçirilmesi için Yetkililere Güvenin
SAĞLIKDüzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk: "Bu süreçte yetkililere güven mekanizmasının gelişmesi lazım. İlgili kurum, seyahat kısıtlaması yapıyorsa bunu tartışmak yerine, ilgililere görevlilere, düşünen ve araştıranlara güven duyulması lazım. Bu güven mekanizmasının gelişmesi ile beraber yeni normalleşme sürecinin yaşanması lazım, ancak bu şekilde bu süreç daha kolay hale gelecek" "Artık normalleşme sürecinde kalabalık ortamlarda virüs olma ihtimalini göz önünde bulundurmamız ve eski dünyanın artık olmadığını kabullenmemiz gerekiyor. Buna üzülmek yerine birtakım önlemler alıp buna göre yaşamamız lazım"
DÜZCE (AA) ÖMER ÜRER Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk, yeni tip koronavirüs (Kovid19) tedbirleri kapsamında girilen normalleşme sürecinde, vatandaşların, yetkililerin getirdiği kuralları tartışmak yerine onlara güven duymasının, süreci kolaylaştıracağını belirtti.
Prof. Dr. Konuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid19 sürecinde gelinen noktada, "Bundan sonraki dalgası nasıl olur, insanlık için yine bu kadar ölümcül olur mu?" gibi soruların tartışılmaya başlandığını söyledi.
Bundan sonra sadece koronavirüs değil başka bir virüsün de çıkmayacağının garantisinin olmadığının altını çizen Konuk, "Bu varlıklar, hayatımızda artık var ve bunu kabul etmemiz gerekiyor. Artık normalleşme sürecinde kalabalık ortamlarda virüs olma ihtimalini göz önünde bulundurmamız ve eski dünyanın artık olmadığını kabullenmemiz gerekiyor. Buna üzülmek yerine birtakım önlemler alıp buna göre yaşamamız lazım." dedi.
Konuk, insanların birtakım alışkanlıklarını gözden geçirip kendilerine yeni bir yaşam düzeni sağlaması gerektiğini belirterek, bu duruma adapte olmak ve anlamak durumunda olunduğunu ifade etti.
"Şu anda inkar aşamasını yaşıyoruz"
İnsan psikolojisinde bu gibi şok evrelerde 4 aşama olduğunu anlatan Konuk, şöyle konuştu:
"İnsanlar ilk şokun ardından şu anda psikolojideki ikinci aşama olan 'inkar' aşamasını yaşıyor. Bu inkarlar, 'bana bir şey yapmaz, beni mi bulanacak' gibi evreleri aşar ve komplo teorileri üretmeye kadar gider. 'Bu virüsü şu çıkardı, şu şunu yok etmek için, düşmanlık için üretti' gibi birçok inkarcı yaklaşım. Bu gibi yaklaşımlar, virüsün varlığına engel durumlar değil. Biz virüsü bu tür yaklaşımlarla inkar etmek yerine kabullenmek zorundayız. Şu an ikinci aşamayı yaşıyoruz ve yavaştan 3. aşama olan 'pazarlık' aşması geliyor ve yavaştan bu aşamaya geçmeye başladık. Bu aşamada insanlarda 'elimi yıkayacağım, kurallara uyacağım, böyle yaparsam virüs bana bir şey yapmaz' gibi pazarlıklar söz konusu olmaya başladı."
Prof. Dr. Konuk, dünyanın sadece virüs tehdidiyle değil başka tehditlerle de karşı karşıya olduğunu söyledi.
Koronavirüsün, tüm dünyada aniden geliştiği, medyada çok gündem olduğu için bu kadar konuşulan ve tehdit eden bir hal aldığını vurgulayan Konuk, şu ifadeleri kullandı:
"Herkes hayatta tıp eğitimi almıyor ve bu durumla ilk kez karşılaşıyor. Bu durum zaman içerisinde bilgi düzeyi arttıkça 'neyi kontrol edebiliriz, neyi kontrol edemeyiz, ne benim kontrolüm altında, ne benim kontrolüm altında değil' gibi bir fikir gelişimi olacak. Bu süreçte yetkililere güven mekanizmasının gelişmesi lazım. İlgili kurum seyahat kısıtlaması yapıyorsa bunu tartışmak yerine, ilgililere, görevlilere, düşünen ve araştıranlara güven duyulması lazım. Bu güven mekanizmasının gelişmesi ile beraber yeni normalleşme sürecinin yaşanması lazım, ancak bu şekilde bu süreç daha kolay hale gelecek."
İlginizi Çekebilir
2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri
Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını duyurdu.
Sessiz Katil: Her 90 saniyede bir can alıyor
ABD'nin "Sessiz Katili" her yıl yüz binlerce can alıyor ve vakalar sürekli artıyor. Doktorlar her 90 saniyede bir Amerikalının ölümüne neden olan sepsis krizi konusunda uyarıyor.
Her yıl dünyada 20 milyon kişi kansere yakalanıyor
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye'de ise 240 bin kişinin kansere yakalandığını aktardı.
Pet şişeden içilen su mu plastik mi?
Yaşamın kaynağı olan su, hastalıklara kapı mı aralıyor? Bu soruyu akıllara getiren ABD'de yapılan yeni bir araştırma. 1 litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik tespit edildi. Nanoplastikler, plastiklerin parçalanmasıyla oluşuyor. Bu küçücük parçaların ağız yoluyla vücuda alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor.