© Müzakerat 2017 - 2021

Stres, hazımsızlığa zemin hazırlıyor

Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer: "Psikolojik stres fonksiyonel dispepsiye zemin hazırlamaktadır. Bu hastalarda uyku bozuklukları da oldukça yaygındır" "Dispepsi hastalarında tedavi, altta yatan hastalığa göre yapılmaktadır. Aynı zamanda depresyon ve kaygı bozukluğu gibi durumların sıklıkla birlikte bulunması nedeni ile hastalar psikiyatrik tedavi açısından da değerlendirilmelidir"

İSTANBUL (AA) Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, "Dispepsi hastalarında tedavi, altta yatan hastalığa göre yapılmaktadır. Aynı zamanda depresyon ve kaygı bozukluğu gibi durumların sıklıkla birlikte bulunması nedeni ile hastalar psikiyatrik tedavi açısından da değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

Soyer, hazımsızlık veya sindirim güçlüğü olarak tanımlanan dispepsiye ilişkin yaptığı açıklamada, dispepsinin toplumda oldukça sık görülen ve pek çok nedene bağlı ortaya çıkabilen bir durum olduğunu belirtti.

Karnın üst bölgesinde lokalize ağrı, yanma, dolgunluk ve erken doyma ile karakterize olduğunu ifade eden Doç. Dr. Soyer, şunları kaydetti:

"Dispepsi hastalarında şişkinlik, geğirme, bulantı gibi şikayetler de eşlik edebilir. Dispepsi toplumun yaklaşık yüzde 2030’unda gözlenir. Kadınlarda, helikobakter pylori enfeksiyonunda, sigara içenlerde ve nonsteroid antiinflamatuar türevi ağrı kesici ilaç kullananlarda dispepsi için risk artışı vardır. Hastaların yüzde 25’inde altta yatan organik bir neden varken yüzde 75’inde organik bir neden saptanamaz. Altta organik neden saptanamayan bu grup hastalar fonksiyonel dispepsi olarak adlandırılır."

Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, mide ülseri, gastrit, reflü, safra kesesi hastalıkları, yemek borusu, mide, pankreas ve karaciğer kanserleri, pankreatit, demir ilaçları, nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar organik dispepsiye neden olabileceğini aktardı.

 

Psikolojik stres fonksiyonel dispepsiye zemin hazırlıyor

 

Soyer, dispeptik şikayetleri yeni ortaya çıkan bir hastada hikaye, muayene ve laboratuvar değerlendirmesi yapılması ve alarm semptomlarının varlığının sorgulanması gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Kilo kaybı, yutma güçlüğü, ağrılı yutma, demir eksikliği, kusma, ailede üst sindirim sistemi kanseri varlığı, muayenede karında kitle saptanması alarm semptomu olarak değerlendirilmekte olup bu semptomların olduğu hastalar muhakkak ileri incelemeye tabi tutulmalıdır. Geleneksel tanı yöntemleri ile dispepsiyi açıklayacak patoloji saptanamayan hastalar fonksiyonel dispepsi olarak değerlendirilir. Fonksiyonel dispepsi hastalarının bazılarında karnın üst bölgesinde ağrı ve yanma baskın iken bazılarında erken doyma veya yemek sonrası dolgunluk ön planda olabilir."

Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer “Fonksiyonel dispepsi yaşam süresine etkisi olmamasına karşın semptom şiddeti ve sıklıkla eşlik eden depresyonun neden olduğu bozulmuş hayat kalitesi nedeniyle önemli oranda iş gücü kaybına neden olmaktadır. Psikolojik stres fonksiyonel dispepsiye zemin hazırlamaktadır. Bu hastalarda uyku bozuklukları da oldukça yaygındır.” ifadelerini kullandı.

 

Tedavi, altta yatan hastalığa göre yapılıyor

 

Soyer, ülser, reflü, pankreas veya safra kesesi hastalığı gibi organik bir neden saptanırsa bu durumun tedavi edildiğini belirterek, "Fonksiyonel dispepsinin yönetimi ise her zaman çok kolay olmayabilir. Bu hastalarda H. pylori var ise tedavi edilmeli sonrasında mide asidini baskılayıcı tedaviler, mide motilitesine etki eden tedaviler kullanılabilir. Dispepsi hastalarında tedavi, altta yatan hastalığa göre yapılmaktadır. Aynı zamanda depresyon ve kaygı bozukluğu gibi durumların sıklıkla birlikte bulunması nedeni ile hastalar psikiyatrik tedavi açısından da değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER