Trakya Üniversitesinde Kovid19 salgınıyla mücadelede 880 ton dezenfektan üretildi
SAĞLIKEDİRNE (AA) Trakya Üniversitesi (TÜ), yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınıyla mücadele kapsamında ortam dezenfeksiyonunun sağlanması amacıyla 880 ton dezenfektan üretti.
Edirne Valiliği tarafından sağlanan ham maddeyi Çevre ve Enstrümental Laboratuvarı'nda yerli kaynaklarla işleyerek üretim yapan öğretim üyeleri, kentte kullanılan dezenfektanın büyük bölümünü ücretsiz üretiyor.
TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, AA muhabirine, salgının Türkiye'de görüldüğü ilk günden itibaren önleyici çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Salgınla mücadelenin aralıksız sürdüğünü ifade eden Tabakoğlu, "İlk olarak sağlık çalışanlarının korunmasına yönelik çalışma yaptık ve siperlikli korunaklı maske üretimini gerçekleştirdik. Salgının başladığı anda 20 yataklı yeni bir yoğun bakım ünitesi kazandırdık. Entübasyona alınan hastalar için dalgıç maskelerinden noninvaziv maskeler üreterek bir inovasyon gerçekleştirdik." dedi.
Ortam dezenfeksiyonunun sağlanması için hipokloröz asit üretmeye başladıklarını anlatan Tabakoğlu, şöyle devam etti:
"Fen Fakültesi Kimya Bölümü bir anda fabrikaya dönüştü. Önce küçük kilolarla başlayan üretimler yüz kilolara ve tonlara çıktı. Şu anda 880 ton üretime ulaşılmış durumda. Tamamen ücretsiz olarak devlet dairelerine, okullara ve belediyelere dağıtıyoruz. İnşallah bu sayede ortam dezenfeksiyonu sağlarız, virüs yükünü azaltıp insanların hastalıkla karşılaşmasını engellemiş oluruz. Edirne Valiliği de ürettiğimiz dezenfektanları 20 bin farklı noktaya ulaştırarak apartmanların ve iş yerlerinin temizlenmesine katkı sağladı."
Fen Fakültesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Zaim ise talebe yetişmek için üretimi artırdıklarını ifade etti.
Dezenfektan üretiminin zorlu bir süreç olduğunu vurgulayan Zaim, "Biraz meşakkatli bir süreç çünkü klor çıkışı oluyor ve kendimizi koruyarak çalışıyoruz. Gelen taleplere yetişebilmek için günde 25 tona yakın konsantre malzeme üretimi yapıyoruz. Yaklaşık 900 bin litre üretime ulaşmış durumdayız. Bunu bedelsiz üretiyoruz. Biz emeğimizi ve bilgimizi ortaya koyuyoruz. Sağlığın ve çevrenin korunması adına güzel bir çalışma yürütüyoruz." diye konuştu.
TÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Türkyılmaz da virüsün yayılmasını önleme konusunda bir nebze de olsa katkı vermenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Üretime ara vermeden devam ettiklerini aktaran Prof. Dr. Türkyılmaz, "Tüm hocalarımız gönüllü olarak çalışıyor. Bu dezenfektan kentimizde her noktaya gitti, hatta sınır ötesindeki soydaşlarımıza dahi ulaştırdık. Bu bir sosyal sorumluluk projesi olarak devam etmekte." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir
2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri
Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını duyurdu.
Sessiz Katil: Her 90 saniyede bir can alıyor
ABD'nin "Sessiz Katili" her yıl yüz binlerce can alıyor ve vakalar sürekli artıyor. Doktorlar her 90 saniyede bir Amerikalının ölümüne neden olan sepsis krizi konusunda uyarıyor.
Her yıl dünyada 20 milyon kişi kansere yakalanıyor
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye'de ise 240 bin kişinin kansere yakalandığını aktardı.
Pet şişeden içilen su mu plastik mi?
Yaşamın kaynağı olan su, hastalıklara kapı mı aralıyor? Bu soruyu akıllara getiren ABD'de yapılan yeni bir araştırma. 1 litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik tespit edildi. Nanoplastikler, plastiklerin parçalanmasıyla oluşuyor. Bu küçücük parçaların ağız yoluyla vücuda alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor.