Türk insanı önerilen günlük tuz miktarının 3 kat fazlasını tüketiyor
SAĞLIKDSÖ’nün kişi başı günlük 5 gram tuz tüketim önerisine karşın bu miktarın Türkiye’de çok fazla olduğu belirtildi Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ: ”Son yıllarda zararları konusunda yapılan anlatım ve çalışmalarında faydasıyla tuz tüketimi 18 gramdan 15 grama kadar düştü, bunu daha da düşürmeliyiz”
EDİRNE (AA) Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, Türkiye'de günlük tuz tüketiminin ortalamanın üzerinde olduğu uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Üstündağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı tuz tüketimine bağı ortaya çıkan hipertansiyon hastalığının hem Türkiye'nin hem dünyanın büyük bir sağlık problemi olduğunu ifade etti.
Hipertansiyonun tüm dünyada ölümlerin en önemli sebeplerinin başında geldiğini ifade eden Üstündağ, "Yüksek tansiyon dünyada bir yılda 10 milyon kadar kişiyi öldürüyor. Türkiye'de de ölümlerin yüzde 25'i hipertansiyon ve ona bağlı hastalıklardan kaynaklı. Yani tuzun aşırı tüketimi hipertansiyona yol açarak ölümleri artırıcı bir faktör olarak ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Üstündağ, tuzun tek zararının kan basıncını artırmak yoluyla verdiği zarar olmadığını, böbrek taşı, kemik hastalıkları, mide rahatsızlıkları ve astım gibi birçok rahatsızlığa sebep olduğunu anlattı.
"İlk insanlarda günlük tuz tüketimi 1,5 gram civarındaydı"
Yapılan arkeolojik çalışmaların ilk insanların günde en fazla 1,5 gram tuz tükettiğini ortaya koyduğunu dile getiren Üstündağ, "Arkeolojik çalışmalar ve bilim adamlarının o çağlarla ilgili araştırmalarının sonuçları, ilk insanlar gün içinde tıka basa yese işlenmemiş gıdalarla beslendiği için tohumlar av hayvanları gibi, bir günde en fazla 1,5 gram tuz tüketiyor olabilir. Tıka basa yediğinde dahi." dedi.
Türkiye'de son yıllarda tuz tüketimi azalsa da hala istenilen düzeyde olmadığına vurgu yapan Üstündağ, şöyle devam etti:
"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sağlıklı bir böbrek günde 5 gram tuzu vücuttan uzaklaştırabiliyor. Türkiye'de 2003 yılında yapılan çalışmada ortalama günlük tuz tüketimi 18 gram çıktı. Ne güzel ki ülkemiz de tuzun zararını fark eden ülkelere arasına katıldı. Son yıllarda zararları konusunda yapılan anlatım ve çalışmalarında faydasıyla tuz tüketimi 18 gramdan 15 grama kadar düştü, bunu daha da düşürmeliyiz."
"Adeta tuzla kendimizi zehirliyoruz"
Üstündağ, tuz tüketimine bağlı ortaya çıkan hipertansiyon ve beraberindeki hastalıkların vücuda birçok zarar olduğunu söyledi.
Yemek alışkanlıklarının tuz tüketimiyle bağlantılı olduğunu kaydeden Üstündağ, şöyle devam etti:
"100 gram parmesan peynirinin ya da kaşar peynirinin içinde 20 gram tuz var. 100 gram kaşar peyniri tükettiğinizde vücudunuzda 3 buçuk su bardağı su tutulur. Damar içerisinde 700 cc fazladan su dolaşmaya başlar ve bu tansiyonu yükseltici bir faktör olarak ortaya çıkar. Bunun yanında o sodyum yavaş yavaş damarın etrafındaki kas hücrelerine geçer damarı kasılı hale getirir ve kan basıncı bir de o yolla yükselmeye başlar. Bu alışkanlıklar ömür boyu devam ederse 2030 sene sonra inme, kalp krizi ya da ölüm. Tuzu çok aşırı şekilde tüketiyoruz adeta tuzla kendimizi zehirliyoruz."
İlginizi Çekebilir
2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri
Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını duyurdu.
Sessiz Katil: Her 90 saniyede bir can alıyor
ABD'nin "Sessiz Katili" her yıl yüz binlerce can alıyor ve vakalar sürekli artıyor. Doktorlar her 90 saniyede bir Amerikalının ölümüne neden olan sepsis krizi konusunda uyarıyor.
Her yıl dünyada 20 milyon kişi kansere yakalanıyor
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye'de ise 240 bin kişinin kansere yakalandığını aktardı.
Pet şişeden içilen su mu plastik mi?
Yaşamın kaynağı olan su, hastalıklara kapı mı aralıyor? Bu soruyu akıllara getiren ABD'de yapılan yeni bir araştırma. 1 litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik tespit edildi. Nanoplastikler, plastiklerin parçalanmasıyla oluşuyor. Bu küçücük parçaların ağız yoluyla vücuda alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığı belirtiliyor.