© Müzakerat 2017 - 2021

Türkofobi İslâmofobinin önkoşulu

Yeni Zelanda'daki iki camide, 50 Müslümanı öldüren teröristin yayımladığı metinde Türkler "düşman güç" olarak tanımlanarak şöyle deniyor: "Ayasofya minarelerindenözgürleşmedikçe, Avrupa'nın erkekleri sadece sözde erkeklerdir."
Yani Ayasofya ibadete açılsa da açılmasa da minareleriyle bile bu adi katili çıldırtmış görünüyor. Ancak ne ilginç tesadüftür ki Avrupa Parlamentosu da saldırıdan iki gün önce Türkiye ile müzakereleri askıya alma kararında Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesine karşı olduğunu açıklamıştı. Herhalde Avrupa Parlamentosu tarihinde egemen bir devletin topraklarındaki bir ibadethanenin statüsüne dair böylesi bir müdahale gayreti ilktir.
Ancak Avrupa'dan neşet eden bu karşıtlık hissiyatı bize yabancı değil. Malumunuz Osmanlı İmparatorluğu, bir İslâm hükümranlığı olarak asırlar boyunca üç kıtaya hükmetti ve Türkler, Hristiyan Avrupa'yla savaşarak yüzyıllar boyunca İslâm'ın sancaktarlığını yaptı.
Hemen hangi Avrupa ülkesine baksanız Osmanlı döneminden kalma Türk korkusunun izlerini bulabilirsiniz. Misal "Kruvasan" bile Türklerin ikinci Viyana kuşatmasını sona erdirmesini kutlamak için İslâm'ın Hilâl'ini temsil edecek şekilde yapılmış bir hamurişi olarak ortaya çıkmıştır.
Yakın tarihten daha siyasî bir örnek vermek gerekirse, Brexit tartışmalarını anımsamak yeterli. AB'den ayrılmayı savunan kampanyanın en popüler sloganı şuydu:
"Türkiye (nüfus 76 milyon) AB üyesi oluyor. Ayrılmayı seç, kontrolü geri al".
Sonradan Dışişleri Ba
kanı olan Boris Johnson'dan dönemin UKIP lideri Nigel Farange'a kadar Türklerin yığınlar halinde İngiltere'yi basacağı korkusu yayıldı. Bu irrasyonel korkunun bugün İngiltere'yi soktuğu durumu ise görüyoruz.

 

yazının devamı için tıklayın

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER