Mahkeme, 28 Şubat davasında 18 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını hukuka uygun buldu

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Mahkeme, 28 Şubat davasında 18 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını hukuka uygun buldu
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında 18 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını hukuka uygun buldu.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında 18 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını hukuka uygun buldu. 

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında 18 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını hukuka uygun buldu. 10 sanık hakkındaki dava zaman aşımı nedeniyle düştü. Çevik Bir, Çetin Doğan, Kelam Gürüz'ün müebbet hapsi onaylandı.

 

Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkındaki karar ölüm nedeniyle düştü.

Ayrıntılar bekleniyor....

 

28 Şubat sürecinde neler yaşandı?

Türkiye'de 28 Haziran 1996'da Refah Partisi (RP) ile Doğru Yol Partisi'nin (DYP) Necmettin Erbakan başbakanlığında kurduğu koalisyon hükümeti gerginliğin artmasına neden oldu.

28 Şubat 1997'deki MGK toplantısında Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan

28 Şubat 1997'deki MGK toplantısında Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan

 

Başbakan Erbakan'ın 6 Ekim'de Libya'ya yaptığı ziyaret sırasında Muammer Kaddafi'nin Türkiye'ye yönelik sert sözlerine sessiz kalması eleştirildi.

3 Kasım'daki Susurluk kazasının ortaya çıkardıkları da "Sürekli Aydınlık için Bir Dakika Karanlık" eylemlerini tetikledi.

Ayrıca, Erbakan'ın 11 Ocak 1997'de tarikat şeyhlerine resmi konutunda iftar yemeği vermesi, 31 Ocak'ta Sincan Belediyesi'nin düzenlediği ve cihat oyununun oynandığı Kudüs Gecesi, ardından Aczimendilerin Ankara'da bir başka grubun da İstanbul'da "şeriat isteriz" sloganlarıyla düzenlediği eylemler Türkiye'nin laik yapısıyla ilgili endişelerin artmasına yol açtı.

28 Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı bu koşullar altında yapıldı.

 

MGK'da alınan kararlar

9 saat süren toplantıda, MGK bildirisinde laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğu vurgulanırken, hükümetten aralarında 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi, tarikatlara bağlı okulların Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmesi, Kuran kurslarının denetlenmesi ve kılık-kıyafet kanunun uyulmasını da içeren bir dizi eylemi hayata geçirmesi istendi.

Bu toplantıdan birkaç ay sonra RP hakkında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapatma davası açıldı.

Bu dönemde Genelkurmay Karargahı'na davet edilen gazetecilere, yargı mensuplarına ve üst düzey bürokratlara komuta kademesi tarafından "irtica tehdidine karşı brifingler" verildi.

Daha sonraki yıllarda, bu dönemde Genelkurmay bünyesinde Batı Çalışma Grubu adı altında bir yapı oluşturulduğu ve birçok kişi, kurum ve olay hakkında kayıtlar tutulduğu ortaya çıktı.

Haziran ayında koalisyon ortağı DYP lideri Tansu Çiller, tansiyonu düşürmek adına, Erbakan'ın istifa etmesni ve kendisinin başbakan olmasını önerdi. Bu öneriyi kabul eden Erbakan, istifasını sundu.

Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümeti kurma görevini Çiller'e değil, Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi. Haziran ayı sonunda da Yılmaz, Bülent Ecevit'in lideri olduğu Demokratik Sol Parti (DSP) ve Hüsamettin Cindoruk'un liderliğindeki Demokratik Türkiye Partisi (DTP) ile ANASOL-D koalisyonunu kurdu.


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
İstinaf mahkemesi, Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezalarını onadıÖnceki Haber

İstinaf mahkemesi, Canan Kaftancıoğlu'na...

Yalova merkezli uyuşturucu operasyonunda 2 tutuklamaSonraki Haber

Yalova merkezli uyuşturucu operasyonunda...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!