Yazar Mustafa Kutlu, gençlerin sorularını cevapladı:

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Yazar Mustafa Kutlu, gençlerin sorularını cevapladı:
Hayat Vakfı YouTube kanalındaki Prof. Dr. M. İhsan Karaman ın yönettiği etkinliğe konuk olan Mustafa Kutlu, son eseri "Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş" hakkında merak edilenleri anlattı "Kalbin sesini ne zaman dinlemeye başlarsak, ne zaman içimizde onun hakimiyeti vücut bulursa, herhalde sıratı müstakime oradan gideceğiz" "Akdeniz de ve Ege de fakir güneye zengin kuzeye doğru giderken o botların içinde insanlar nasıl gark oldular? Bunlar hiç onları sallamıyor ama bıçak kemiğe dayanınca, virüs zengin fakir ayrımı yapmayınca iş değişiyor" "Demokrasinin beyaz zambağı, sosyal devletin gülü, bülbülü, imrenilecek olan İsveç denilen memlekette vefatların yüzde 45'i huzurevlerinde yaşayanlar. Çünkü huzurevlerinde yaşayanları tedaviye kabul etmediler, hasteneye almadılar. Medeniyet bu mu? İlerleme, sanat, felsefe, inanç bu mu? Bu kulvarda koşanların bizi getireceği nokta burasıdır" "Yangında ilk kurtarılacak şey nedir? İşte toprak, işte hava, işte su! Toprağa dönüşün manası bu"

İSTANBUL (AA) Yazar Mustafa Kutlu, "Kalbin sesini ne zaman dinlemeye başlarsak, ne zaman içimizde onun hakimiyeti vücut bulursa, herhalde sıratı müstakime oradan gideceğiz." dedi.

Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı Kadın Kozası tarafından düzenlenen canlı sohbet programını yöneten Prof. Dr. M. İhsan Karaman, Mustafa Kutlu'nun çok değerli bir hikayeci olduğunu belirterek, "Kendisiyle aynı çağda, aynı topraklarda yaşamaktan, aynı atmosferde nefes almaktan dahi şeref duyduğumuz çok kıymetli bir büyüğümüz." diye konuştu.

Tecrübeli yazarın son eseri "Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş" hakkında bilgi vererek kitaptan ifadeler aktaran Karaman, Ocak ayında ÜLKE TV'de izleyiciyle buluşan, kanalın YouTube hesabında da yayınlanan "Kalbin Sesi Mustafa Kutlu Belgeseli"ni izlemelerini söyleşiyi takip edenlere tavsiye etti.

"Teknolojiyle başı hoş olan biri değilim"

Hayat Vakfı mensubu doktor, diş hekimi ve öğrencilerin sorularını cevaplayan Kutlu, "Ben teknolojiyle başı hoş olan biri değilim." değerlendirmesini yaptı. Kutlu, cep telefonu, bilgisayar, internet, sosyal medya kullanmadığını hatta ehliyetinin dahi olmadığını söyledi.

Kutlu, kalbalık karşısında konuşmaya ve konferans vermeye pek alışkın olmadığını, hayatında imza günü yapmadığını ve medyaya çıkmak istemeyen biri olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Kalbin sesi meselesini, bu kitabı yazarken birçok kaynaktan ve başta Nurettin Topçu olmak üzere birçok insandan faydalandım. Rahmetli Elmalılı Hamdi Yazır'ın 'Hak Dini Kur'an Dili' kitabını takip ettim, oradan alıntılar yaptım."

Kur'anı Kerim'in Hucurât Suresi 7 ve 8. ayetlerindeki ifadeleri paylaşan Kutlu, "İman, Cenabı Hakkın insanoğluna bir lütfudur. Bu tabir üzerine çok tefekkür etmek lazım." dedi.

"Allah'a inancı olmayanın vicdanı olmaz"

Kalbi bir merkez olarak gösteren bu ifadelerden etkilendiğini dile getiren Kutlu, "Nurettin Topçu'nun vicdanla ilgili bir tarifi vardır. 'Vicdan Cenabı Hakkın kalbimizdeki sesidir' diyor. Yani Allah'a inancı olmayanın vicdanı olmaz. Kalbin sesini ne zaman dinlemeye başlarsak, ne zaman içimizde onun hakimiyeti vücut bulursa, herhalde sıratı müstakime oradan gideceğiz diye bu kalbin sesini kitaba isim olarak koyduk." şeklinde konuştu.

İlk baskısı "Kalbin Sesi Bir Hicret Risalesi" olarak çıkan kitabın ikinci baskıda isminin "Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş" olduğunu belirten Kutlu, "Önsözü bir manifesto gibidir. 'Hayatın manası nedir?' sorusuyla başlıyor. Bu kitabı ben amentüye inananlar için yazdım. Amentüye inanmayanların canı sağ olsun. Amentüye inananlar için hayatın manası ne müphem ne de muğlaktır." açıklamasını yaptı.

"Kapitalizmin kan emici bir sistem olduğunu anlatmaya çalıştım"

Mustafa Kutlu, 40 yılda 40 tane hikaye kitabı yazdığı bilgisini paylaşarak, "Bugüne kadar biriken bir fikri hüviyet var, onu dile getirmek ve eteğimdeki taşları dökmek istedim. Bir hikayecinin elinden çıkma bu kitap ama bir hikaye anlatmıyor." diye konuştu.

Kitapta kanlı, insafsız, dünyayı, bütün insanları ve tabiatı sömüren bir sermaye sistemine değindiğini anlatan Kutlu, şöyle devam etti:

"Burada çok açık olarak bütün dünyayı hegemonyası altına almış, çağdaş küresel medeniyetin alametifarikası olan küresel kapitalizmin biz de dahil bütün dünyayı nasıl avucunun içine aldığını ve nasıl kan emici bir sistem olduğunu ve bunun tasallutundan kurtulmadıktan sonra kendimize herhangi bir yol çizemeyeceğimizi anlatmaya çalıştım. 500 senede oluşmuş bu düzenin filozofları, ilim adamları, laboratuvarları, çok meşhur dünya çapında mektepleri, üniversiteleri, sanatı, ordusu, gücü ve parası var. Sayılmayacak kadar, musikiden sinemaya varıncaya kadar öyle bir hegemonya ki bütün dünya aynı hayat tarzına mahkum olmuş. Geçen gün gördüm bir Güney Kore grubu şarkı söylüyor, tavırları, kıyafetleri aşağı yukarı Amerikan tarzı. Herkeste bir Amerikan tarzı var aslında, biz de esas itibariyle bir miktar Amerikalılaşmış durumdayız bunu kabul etmek lazım. Bundan kurtulmak kolay bir şey değil."

"İşte toprak, işte hava, işte su! Toprağa dönüşün manası bu"

Bütün dünyanın koştuğu bu kulvarın insanlığı getirdiği konumun, yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgını sürecinde daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Kutlu, şunları kaydetti:

"Şu kadar adam vefat etti deniliyor, bundan evvel diyelim ki dünyanın fukara yerlerinde Afrika'da bir saat içinde kaç tane çocuk açlıktan ölüyordu? Suriye'de, Irak'ta şu geçtiğimiz zamanlarda milyonla adam öldü. Akdeniz'de ve Ege'de fakir güneye zengin kuzeye doğru giderken o botların içinde insanlar nasıl gark oldular? Bunlar hiç onları sallamıyor ama bıçak kemiğe dayanınca virüs zengin fakir ayrımı yapmayınca iş değişiyor.

Demokrasinin beyaz zambağı, sosyal devletin gülü, bülbülü, imrenilecek olan İsveç denilen memlekette vefatların yüzde 45'i huzurevlerinde yaşayanlar. Çünkü huzurevlerinde yaşayanları tedaviye kabul etmediler, hasteneye almadılar. Medeniyet bu mu? İlerleme, sanat, felsefe, inanç bu mu? Bu kulvarda koşanların bizi getireceği nokta burasıdır. Ben de diyorum ki biz buna dur diyelim. Dur diyelim derken biz bu paradigmadan çıkalım. Biz dünyada cenneti bulacak değiliz, bizim cennetimiz öbür dünyada. Biz dünyada huzur ve mutluluk peşinde değiliz. Bizim peşide olduğumuz şey Allah rızasıdır. Yangında ilk kurtarılacak şey nedir? İşte toprak, işte hava, işte su! Toprağa dönüşün manası bu."

Reel politik ve reel iktisat açısından hayatın realitesinin ve ne söylediğinin farkında olduğunu fakat bunlara itibar edilmesi için çok yukarıdan bir manifesto yazmanın da kitabını gölgeleyeceğini düşündüğünü aktaran Kutlu, "Ben insanların kalbine dokunacak, kalbini harekete geçirecek bir davranış, söz varsa buna itibar ediyorum. Bunlar insanlığın ilerlemesinden, kalkınmasından bahsediyorlar. İnsan ilerleyecekse bu ahlaken ve ruhen bir mertebe kaydetmekle olur. İnsan insanlığını böyle kazanır, aksi takdirde öteki kaba güçtür, nasıl olursa olsun." değerlendirmesini yaptı.

Gençlerden dua isteyen Kutlu, "Daima duaya muhtacız, duaya dua demek insanın Cenabı Hakka en yakın olduğu an demektir, bunu ihmal etmeyelim." diyerek sözlerini tamamladı.

Yaklaşık 80 dakika süren ve canlı yayınlanan programın kaydı, Hayat Vakfı'nın YouTube kanalından izlenebiliyor.


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Günde 5 binden fazla ceza kesiliyorÖnceki Haber

Günde 5 binden fazla ceza kesiliyor

GRAFİKLİ Dünya genelinde Kovid19 bulaşan kişi sayısı 5 milyon 100 bini aştıSonraki Haber

GRAFİKLİ Dünya genelinde Kovid19 bulaşa...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!