Ticari İşletmelere Öneriler

''Ticari işletmeler de tıpkı insanlar gibi kendilerini çeşitli yaşam evreleri içerisinde bulurlar. Kurulum aşaması doğuma, iflas aşaması ise ölüme benzerliği ile bilinir. Önemli olan husus kurulduktan sonra işletmemize gösterdiğimiz özenden geçmektedir.

Kıymetli Okurlar,

Yüce Allah kâinatı yaratırken her canlıya çeşitli vasıf ve o vasfın devamlılık süresini bahşetmiştir. Dünya üzerinde bulunan canlılar yaradılış gereği doğar, yaşar, gelişir ve günü geldiğinde ise ebediyete intikal eder. Doğum ile başlayan bu süreç, çevresel faktörlerle şekillenir ve canlıya yön verir. Bu çevresel faktörler hastalık, doğal afet, yaşamla') coğrafya, tüketilen gıda ve birçok etkeni içermektedir.

Önemli olan husus ise her canlı için geçerli olmasa da insan için geçerli olan, doğum ile ölüm arasında geçirdiğimiz sürenin önemini kav-ramaktır. İnsanoğlu tabiat' gereği Dünya'ya düşkündür. Dünya'nın ona bahsettiği güzellikler ile deyim ye-rindeyse kendini kaybeder, ölüm ve ölümden sonraki ahiret gerçeğini unutur. Bu unutuluşun devamında hatırlanan ölüm ise insanoğlunun ürkmesine, gerçek ile yüzleşmesi-ne sebep olmaktadır. İnsanlık için, Dünya'ya olan aşırı tamah, ebediyet arzusu, günah ve isyan karanlığın-da hakikat ışığını görememenin son bulmasını Yüce Allah’tan niyaz eder, Pandeminin aramızdan aldığı tüm canlar için rahmet dilerim.

Sevgili Okurlar,

Ticari işletmeler de tıpkı insanlar gibi kendilerini çeşitli yaşam evreleri içerisinde bulurlar. Kurulum aşaması doğuma, iflas aşaması ise ölüme benzerliği ile bilinir. Önemli olan husus kurulduktan sonra işletmemize gösterdiğimiz özenden geçmektedir. Eğer işletmemizi beden bulmamış bir canlı gibi görürsek ömrüne pozitif etki yapar, yaşam süresini uzatabiliriz. İnsanların yaşam süresine etki eden faktörler gibi şirketlerin yaşam süresine etki eden birçok faktör vardır. Bu faktörleri, ülkeler arası finans çatışmaları, küresel ve bölgesel krizler, yönetimsel hatalardan doğan finans açıklıkları ve halen yaşadığımız Dünyayı meşgul eden küresel kısıtlamalar olarak adlandırabiliriz. Nasıl ki bir hastalık bünyesi güçlü olan kişilerde ciddi etkiler yapmıyorsa, yönetimi ve stratejisi güçlü olan şirketleri de finansal krizler derinden etkilemeyeceğini söyleyebiliriz.

Yönetimi güçlü olan şirketler, cereyan eden bir hususta paniğe mahal vermeyen, olası bir finans kavgasına girmekten kaçınan ve en önemlisi istihdam sağladığı insanlara gelecek kaygısı yaşatmayan şirketlerdir. Stratejisi güçlü olan şirketler ise, riskleri öngörerek çeşitli raporlar oluşturan, yeni ticari yönelim fikirlerini yedekte tutan, olası bir krizde aksiyon alıp malum krizlerin negatif etkilerini yok ederek gün yüzüne çıkartmayan şirket yapılanmasıdır.

Şirketlerin nasıl hayatta kalması gerektiğinden söz ederken, bahsetmemiz gereken en önemli konulardan birisi de çağın gereklerine göre şirketimizi şekillendirmek, gelişimden asla ödün vermemek olacaktır. Yaşadığımız çağda teknolojide her geçen gün hızla gelişmekte deyim yerinde ise kabuk değiştirerek ilerlemektedir. Endüstri 3.0 ile 20. Yüzyılın ikinci yarısında hayatımıza giren dijital gelişimler ile akıllanan maki-neler, insan kontrolünde üretim yapı-yor, tedarik hızına ve miktarına ciddi oranda pozitif etki yapıyordu. Zamanla 20. Yüzyılın son çeyreğinde, Endüstri 4.0 kavramı ile karşılaşarak makinelerin insan kontrolünden çıktığına, dijital ortamlarda kontrol edildiğine ve yazılımlar ile her gün geliştirilebilir halde olduğuna şahit olduk.

İnsanlar sadece bir tuşa basıyor, makineler aksiyon alıyor ve bahsi geçen ürün üretiliyor. İnsanoğluna sadece bunu üretim sürecini gözlemlemek ve gerekli kontrolleri yapmak kalıyordu. Günümüzde ise Endüstri 5.0 kavramını ile kendini geliştirebilen akıllı, robotik teknoloji olarak tanıtılan sistemlerin insan faktörünü neredeyse ortadan kaldırdığını gözlemliyoruz. Teknolojinin hızına yetişmeye çalışırken, 19. yüzyılda insanoğlunun ürettiği ve yönettiği makinelerin, günümüzde insanoğlunu yönlendirir hatta yönetir halde olduğuna şahit oluyoruz.

Saygıdeğer Okurlar,

Ticari hayatta yalnız olmadığımız, rakiplerimiz ile birlikte hareket ettiğimiz gerçeğini aklımızdan çıkart-mamalı, Dünya bu hızla gelişirken, ticari işletmeler olarak bizler de teknolojiyi yakından takip ederek alt yapımızı hazırlamalı ve bu gelişime ayak uydurmalıyız...

Teknoloji ile beraber hareket etmeyen işletmeler, zamanla enerjisini yitirecek, ilerleyen zamanda ise üretime son verecektir.

Unutmadan,

Ticaretin kalbi üretimden, üretimin temeli ise gelişimden geçer.

Sizleri Saygı ile Selamlıyorum.

Muhsin KIDIK

Müsiad Hessen Yönetim Kurulu Başkanı