Aile bitmişse bitmiş; baroya ne dert!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Aile bitmişse bitmiş; baroya ne dert!

Adalet Bakanlığı’nın önemli çalışmaları arasında “Arabuluculuk” da yer alıyor..

Diğer davaların yanı sıra, iş davalarında arabuluculuk sistemine geçilmesi, mahkemeleri önemli ölçüde rahatlattı..

Şimdi sıra aile hukuku ile ilgili davalarda arabuluculuk sistemine geçmede..

Düşünebiliyor musunuz..

Aile olmuşsunuz..

En mahrem sırlarınızı birbirinizle paylaşmışsınız..

Birçok evlilik için söyleyecek olursak, ortak çocuklara sahipsiniz..

24 saatiniz olmasa da..

12-13 saatiniz beraber geçen insanlarsınız..

Şu olmuş, bu olmuş.

Koca kabahatli imiş, kadın  kusurlu imiş..

Ayrılmaya karar vermişler..

Vermişler de..

Ortak malları var..

Malları bırakın..

Çocukları var..

Ortak geçmişleri var..

Nasıl ayrılacaklar?..

Bıçağı alıp, elmayı yarıdan kestiğiniz gibi bir ayrılma söz konusu olamayacağına göre..

Tarafları kırıp dökmeden, evliliği yıkarken aileleri de tuz buz etmeden bir çözüm bulmak gerekmez mi?

Gerekir de..

Barolar fırsat verirse..

Adalet Bakanlığı’nın, “Arabulucuk; aile hukukunda da zorunlu olsun”çalışmasına, barolar hemen “İstemezük” itirazı ile karşılık verdiler..

Baroların yasama çalışmalarında bir yetkileri yok ama..

Kimsenin, barolara bu konuda bir şey sorma mecburiyeti yok ama..

Madem halktan yeterli oy alınmış.. Bundan sonrasında gerekli kanunu çıkartmak da, TBMM’ye ait ama..

Yapılmak istenileni hatırlatalım ki, kimlerin ne peşinde olduğu günyüzüne çıkmış olsun..

Adalet Bakanlığı’nın, özellikle boşanmalarda arabuluculuk sistemine geçilerek, tarafların mahkemenin sert duvarı ile muhatap olmadan, daha barışçıl bir ortamda sorunlarını çözmesi arayışına bakın İstanbul Barosu nasıl karşı çıkıyor:

“Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, devletin görevi olan yargısal sistemin yerine geçirilmeye çalışılmaktadır.”

Bunlar kim biliyor musunuz?

Bunlar, devletin askerine kurşun sıkılırken, “Savaş değil, barış istiyoruz” diyerek, teröristlere yönelik operasyonları durdurmak isteyenler..

Devletin güvenlik sağlama görevini iğdiş etmeye çalışanlar..

Askere polise kurşun sıkılırken, “Operasyonlar dursun” diyerek, askerin görevini yapmasını engellemeye çalışanlar..

“Barış istiyoruz” diye maval okuyan üniversitedeki terör sevicilerin arkasına geçip, “Barış istedikleri için soruşturmaya tabi tutulamazlar” diyenler..

Şimdi devlete akıl veriyorlar: “Yargısal faaliyet hakkınızı ertelemeyin. Gücünüzü gösterin. Kimseyi barıştırmaya falan çalışmayın. Vurun, kırın, dökün!”

Siz söyleyiniz, “Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, devletin görevi olan yargısal sistemin yerine geçirilmeye çalışılmaktadır” cümlesinin başka bir anlamı olabilir mi?

“Olabilir” diyerek karşı çıkacaklara, “Acele etmeyin” diyeyim..

İstanbul Barosu’nun açıklamasının devamını da vereyim de, nasıl bir mantık(sızlık) ile karşı karşıyayız görün..

“İstanbul Sözleşmesi’nin 48/1.  Maddesi ‘Taraf devletler, Sözleşme kapsamındaki şiddet eylemlerinde arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil, zorunlu alternatif uyuşmazlık çözüm süreçlerini yasaklamak üzere, gerekli hukuki veya diğer önlemleri alacaklardır’ demek suretiyle, şiddet içeren uyuşmazlıklarda zorunlu alternatif uyuşmazlık çözüm yolları yasağını getirmiştir.”

İlkesizliği, toplumun altını dinamitlemeyi görüyor musunuz..

 

yazının devamı için tıklayın

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Cumhur İttifakı demokrasinin ve milletin sesidirÖnceki Haber

Cumhur İttifakı demokrasinin ve milletin...

Nusret 104 yıl sonra aynı rotadaSonraki Haber

Nusret 104 yıl sonra aynı rotada

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!