Bekir BAŞYURT

Bekir BAŞYURT

Mail: bekirbasyurt@hotmail.com

Muhtarlık Kurumunun Doğuşu (1829)

 
Muhtarlık birimlerinin temelleri ilk olarak 1829 senesinde İstanbul’da atılmıştır. II. Mahmut Yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldırması sonucu Yeniçerilerin yokluğunda tehlikeye meydan vermemek ve küçük birimlerin güvenliğini koruyabilmek için muhtarlık teşkilatını kurmuştur..
 
Taşrada muhtarlığın kuruluşu ise, 1833’te Kastamonu’nun Taşköprü Kazasında yaşanan bir hadise sonucu Kastamonu Sancağı mütesellimi Mustafa Ağa’nın, kendi inisiyatifi ile olayın çözümünde İstanbul’da kurulan muhtarlık teşkilatını örnek almasıyla gerçekleşmiştir..
 
Halk nezdinde saygınlığı olan tecrübeli, namuslu ve kabiliyetli kimselerden seçtiği iki kişiyi her mahallede İstanbul’u örnek alarak muhtar-ı evvel (birinci muhtar) ve muhtar-ı sani (ikinci muhtar) sıfatıyla muhtar tayin etmiştir..
 
Ayrıca mahalle imamlarını muhtarlara, muhtarları mahalle sakinlerine ve mahalle ileri gelenlerini de birbirine kefil yaparak durumu bir rapor halinde İstanbul’a bildirmiştir..
 
Bu uygulamadan memnun kalan padişah II. Mahmut Han taşraya gönderdiği emirlerle İstanbul’da yürütülen muhtarlık uygulamasına uygun olarak her eyalet sancak ve kazada muhtarlık teşkilatının kurulmasını emretmiştir. Padişahın emri gereğince taşrada bulunan yöneticiler muhtarlık teşkilatının tesisi için mahalle ve köylerde muhtarlık nizamını uygulayarak elde ettikleri sonuçları Bâb-ı Âliye bildirmişlerdir..
 
II. Mahmud, Yeniçeri Ocağını kaldırıldıktan sonra İstanbul’da nüfus sayımı yapılmıştı. 1829’da sayımın sonuçlarına göre sınırları yeniden belirlenen İstanbul mahallelerinin sorumluluğu yeni kurulan muhtarlık örgütüne verildi.  
 
1831 yılından sonra ise muhtarlık örgütü bütün Osmanlı sınırları içinde yaygınlaştırıldı. Ülke genelinde, mahalle ve köylerin sorumluluğu muhtarlara bırakıldı..
 
Muhtarlar görev yaptıkları mahalle veya köylerin sakinleri tarafından seçilirdi. Her mahalle ve köyde muhtar-ı evvel (birinci) ve muhtarı sani (ikinci) adıyla iki muhtar vardı..
 
Ancak, hane sayısı az olan mahalle ve köyde tek muhtar tayin edilirdi. Muhtarın tayinlerin de olduğu gibi azillerinde de halkın tavrı belirleyiciydi. Haklarında şikâyet olduğu takdirde mevcut muhtar azledilerek yerine yenisi getirilirdi..
 
Muhtar seçilenlerin adları şer'iye siciline kaydedilir, ayrıca sancakta Defter Nazırına, İstanbul'da Ceride Nezaretine bildirilirdi. Nezarette, uygun görülen muhtar adaylarının isimleri padişahın onayına sunulur, onaydan sonra Darphane'de kazıtılan özel mühürle birlikte göreve başlama emri muhtar adayına gönderilirdi..
 
Muhtarların kefilleri ise mahalle imamlarıydı. En önemli görevleri bulundukları mahallin güvenliğinin temin edilmesi, ölüm ve doğum hadiseleri, mahalleye gelen, giden göç edenlerin kayıtlarının tutulması, kısacası halkla devlet arasındaki ilişkinin sağlanmasıydı..
 
Ayrıca, görevleri Tanzimatla beraber daha da arttı. Bu dönemden sonra, kendilerine yüklenen diğer bir önemli görevde devletin halktan toplayacağı vergilerin tahsil edilmesiydi..

Yorum Yazın