Ölmenin yasak olduğu kasaba Longyearbyen

Longyearbyen, Arktik Okyanusu'nde Norveç'e bağlı takımadalardan biri ve ayrıca takımadaların oluşturduğu Svalbard yönetim biriminin merkezidir. 1.000 nüfusu aşan Dünya'nın en kuzey yerleşim birimidir. Kasabanın nüfusu 2013 verilerine göre 2.075'tir.

Norveç’e bağlı Svalbard, Kuzey Buz Denizi’nde bir ada topluluğu. İskandinavya ile Kuzey Kutbu’nun tam ortasında bulunan bir buz diyarı. Kutup ayılarının insanlardan daha kalabalık olduğu, arazide özgürce dolaştığı son derece bakir bir coğrafya burası. Öyle ki adanın sakinleri yerleşim dışına çıktığında yanlarında mutlaka silah bulunduruyor. Yaklaşık 2 bin 500 kişinin yaşadığı Svalbard’da ayıların nüfusu ise 3 bini geçiyor.

Bu özerk bölgenin başkenti, Spitsbergen Adası’ndaki Longyearbyen. “Dünyanın en kuzeyindeki başkent” unvanına sahip yerleşim, dağların arasına kurulu olduğu için adadaki şiddetli rüzgârlardan fazla etkilenmiyor. Longyearbyen, 20. yüzyılın başlarında zeplinlerle Kuzey Kutbu’nu keşfetmek için yola çıkıp hayatlarını kaybeden bilim adamlarının anısını yaşatan Spitsbergen Zeplin Müzesi, Barentsburg, hayalet şehir Pyramiden Svalbard’da görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Pyramiden, ismini yakınındaki piramide benzeyen bir dağdan alıyor. Bir dönem yoğun madencilik faaliyetinin yapıldığı yerleşim, 1998 yılından beri tamamen terk edilmiş durumda. Bu arada Svalbard’da Norveçlilerin ardından en kalabalık grubun Ruslar olduğunu hatırlatalım.

Ölmek Yasak

1917’de çıkan bir salgında nüfusun önemli bir kısmının ölmesi yüzünden yapılan araştırmada ise bu virüsün sebebinin 70 yıl önce mezarlığa gömülmüş bir ceset olduğu ortaya çıktı.

Soğuk hava yüzünden deformasyona uğrayamayan cesetler halkı salgın tehlikesi ile baş başa bırakıyordu.

Bu sebeple bilim adamları burada defin işlemi gerçekleştirmeyi yasaklamış durumda.

Buraya gelip de ağır şekilde hastalanma talihsizliğine uğradıysanız, bir uçağa bindiriliyorsunuz ve ömrünüzün son günlerini Norveç'in başka bir yerinde geçiriyorsunuz.

Yok, uçağa yetişemediniz ve hastalığa ya da kazaya bu topraklarda kurban gittiyseniz, o zaman da bu topraklara gömülemiyorsunuz.

Kutup Ayıları

Anaokulunun bahçe duvarı dışında ise çocukları çok daha büyük tehlikeler bekliyor.Öğretmenler bu yüzden sürekli silah taşıyorlar. Çünkü Longyarbyön 1500 insanın yanı sıra, kutup ayılarının da memleketi.

Üniversite birinci sınıfa başlayan her öğrenci, ilköğretim gününde, kutup ayısının nasıl vurulup öldürüleceğini öğreniyor.

İlk tavsiye, "Hayvanın başını vurmak zordur, göğsüne nişan al. Eğer ayıyla karşılaştığında silahın yoksa dikkatini dağıtmak için eldivenlerini çıkarıp uzak bir yere at, belki dikkatini dağıtabilirsin. Eğer ağzını şapırdatır gibi sesler çıkartıyorsa öldürmeye hazırlanıyor demektir. O zaman, ayıya, Longyarbyön'de ölmenin yasak olduğunu hatırlatmayı dene, bakarsın hukuka saygısı vardır". Şaka bir yana, Longyarbyön'de bu tehlikeli hayvanları meşru savunma dışında öldürmek kesinlikle yasak.

Fosil Avı
“Fosil avı”, Svalbard’da yapılacak başlıca etkinliklerden. İklim nedeniyle tek bir yeşilin bulunmadığı adalar 65 milyon yıl önce yağmur ormanlarıyla kaplıydı. Bu sayede arazide uzak geçmişten gelen yaprak gibi fosiller bulmak mümkün. Bunlara fosil avı safarileriyle ulaşılabiliyor. Svalbard’da ayrıca şimdiye kadar birçok dinozor fosili çıkarıldı.

Svalbard Norveç’e bağlı ama 1920 yılında imzalanan Svalbard Antlaşması’yla belirlenen özerk bir yapısı var. Bu antlaşmada 42 ülkenin imzası bulunuyor. Antlaşmaya göre, bu 42 ülkenin tümünün vatandaşlarının Svalbard’da yaşama, çalışma ve ticari faaliyetlerde bulunma hakkı var. Bu ülkeler arasında ABD, İsveç, Rusya ve Kanada gibi ülkelerin yanı sıra Afganistan, Suudi Arabistan gibi şaşırtıcı ülkeler de yer alıyor.

Burada antlaşmayı imzalayan tüm ülke vatandaşları gelip yaşayabiliyor ama tek şartla. Kendilerini geçindirebilecek kadar para kazanmaları gerekiyor. Yoksa geri yollanıyorlar. Aslında gerçek anlamda kapitalist sistem diyebiliriz. Para kazanan bir şirket ya da kişiysen varsın, değilsen yoksun. O yüzden nüfus hep genç ve dinamik. Yaşlı nüfus yok. Tüm sistem buna göre ayarlanmış durumda. Svalbard’da hastalıktan ölmek de yasak. Ağır durumu olan bir hasta varsa, hemen Norveç anakarasına yollanıyor tedavi için.

Beş Mevsim Yaşanıyor

Svalbard'da beş mevsimin olduğu var sayılıyor; İlkbahar, yaz, sonbahar, karanlık kış ve normal kış. Karanlık kış veya kutup gecesi olarak bilinen mevsimde güneş hiç yükselmiyor ve şubat veya mart aylarında alacakaranlık dönemi gözleniyor.

Bir diğer kış olan ikinci kış ise birçok insanın favorisi. Gökyüzü ve manzara renkleri saatlere göre değişiyor. Güneş her an ufukta yükselebilecekmiş gibi görünüyor. İnsanlar bu nedenle bu kışı daha çok seviyor. Bu olay haftalarca sürüyor. Burada yaşayan çoğu insan ya turizm ya kömür madenleri ya da çalışmalarını sürdürmek üzere araştırmacı olarak geliyor.

Güneşi Görmek Büyük Çile

Güneşi herkesten daha önce ve erken görmek isteyenler şubat aylarının sonlarına doğru dağlara tırmanıyor.

 Trollsteinen en uygun yer. 850 metre yükseklikte bulunuyor. Yaklaşık 2-3 saat süren bir tırmanış sonucunda insanlar ödülüne kavuşuyor. Ancak önceden tahmin edilemeyen hava olayları nedeniyle bazen de güneş yüzünü göstermiyor. İlk güneş ışığının peşinde koşmak bir veya iki hafta sürüyor. Ancak ada sakinlerinin hayatı boyunca yaşadıkları en iyi deneyimlerden biri de bu oluyor.

Doğum Yapmak Yasak

Bölgeyle ilgili en ilginç olay kadınların doğum yapamaması. Nedeni ise tecrit! Tecrit nedeniyle doğum yapmaları yasak. Hatta emeklilik yaşına gelen insanlar adada yaşayamıyorlar. Bölge yönetimi tarafından gönderiliyorlar.

Küresel Tohum Deposu'da Burada

Svalbard Küresel Tohum Deposu, Norveç'te bir depoda dünyadaki bütün bitki tohumlarını muhafaza etmeyi amaçlayan projedir. Depo, Norveç'in Longyearbyen şehrinde yer alır. 2008 yılında açılmıştır.

Kıyamet Ambarı (Doomsday Vault) adıyla da bilinen; "Küresel Tohum Deposu" projesidir. Depoda dünyadaki bütün bitki tohumları yer almaktadır.

Peki insanlar deli mi de Kuzey Kutbu’nda yaşıyorlar?

Elbette tamamen duygusal sebebi var bunun. Svalbard’ın en önemli gelir kaynağı, burada bulunan kömür madenleri. Turizm de bir diğer önemli sektör. Üstelik Svalbard Antlaşması’na göre Svalbard’da vergi diye bir şey de yok. göre vergi de ödenmiyor. Maaşlar da oldukça yüksek. Birçok kişi gelip, 1 ya da 2 sene Svalbard’da yaşayıp, ev alacak kadar para kazanıp memleketlerine dönüyor.

SVALBARD’DA YAŞAM

Svalbard her ne kadar Kuzey Kutbu’nda yer alsa da dünyanın yaşam standartları en yüksek olan ülkelerinden Norveç’in medeniyetinden nasibini fazlaca almış diyebiliriz. Sadece 2000 kişi yaşamasına rağmen, Longyearbyen’de ilkokul, ortaokul, lise, spor merkezi, yüzme havuzu, kültür merkezi, banka, süpermarket, alışveriş merkezi, kilise ve müzeler bulunuyor. Şehirde hatta üniversite bile var. Sosyal hayatı da gayet hareketli, çok iyi kafe, restoran ve barları var.

Svalbard’da yaşam standartları da oldukça yüksek. Norveç yasalarına göre her çocuğun anladığı dilde eğitim alması gerekiyor. Longyearbyen’de 15 yaş altı nüfus 600’ün üzerinde. Okulda eğitim gören her çocuğun dilinde eğitim verecek öğretmenler var. O dili konuşan tek bir çocuk olsa bile, okulda çocuğun dilini bilen farklı branşların öğretmenleri bulunuyor. İnsan tabii ister istemez kendi memleketiyle kıyaslayıp üzülüyor… Üniversitede de eğitim ücretsiz.

Bitmeyen Kutup Geceleri

Longyearbyen, 78. paralelde yer alıyor. Dolayısıyla kışın, 26 Ekim ile 15 Şubat arası hiç güneş doğmuyor. Hava sürekli karanlık. Değişik bir his. İnsan gitmeden önce korkuyor, acaba bunalım yapar mı diye.

İnsan beyni de çok acayip. Hemen uyum sağlıyor. Hava hep karanlık olsa da saate göre şimdi sabah, şimdi öğlen, bak şimdi de gece oldu diyor. Hemen kabulleniyor durumu. Gündüz, yani gündüz dediğim saat dilimi olarak günüz, insanın uykusu da gelmiyor sabah ya da öğlen saatleri olduğunu bildiği için.

Son Eklenen Videolar