Ufuk COŞKUN

Ufuk COŞKUN

Mail: ufukcoskunn@gmail.com

CHP Kazanınca Batı da Kazanmış Oluyor!

Seçimlerde usulsüzlük yaşandığının ortaya çıkmasının ardından Yunan basını, İstanbul'u CHP'nin kazandığını ilan etti. Yunan basını öyle sevindi ki, İstanbul'u CHP'nin yöneteceğini ifade ederek "Türkler, Ayasofya'nın intikamını aldı" şeklinde manşetler attı.

Türklerden kasıt ise CHP. Anlayacağınız kendilerinden sayıyorlar. İçerideki çapsızlar da bu durumu çıtayı yükseltmek olarak görüyor.

Her zaman olduğu gibi Batı yakasındaki küreselcilerin gözü kulağı Erdoğan’da ve Müslüman Türklerdeydi.

Dimokratia Gazetesi: “Kanlı sandıklar.” Elefteros Tipos: “Erdoğan’a Seçim Mesajı.” Etnos: “Erdoğan’ın Yenilgisi” Aynı gazete “Erdoğan İstanbul’u kaybetmeyi içine sindiremiyor” başlığıyla çıktı.

Ardından Ta Nea: “Erdoğan İstanbul’u kaybetti“ ve Filelefteros ise; “Tayip Erdoğan’ın yenilgili zaferi” şeklinde 31 Mart yerel(!) seçimlerini değerlendirdiler.

Yunan medyası günlerce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim süreci boyunca kutuplaşma ve baskı politikaları izlediğini ancak ülkedeki ekonomik durum ve baskılara karşı olan tepkilerin sandıklara yansıdığı üzerinde duruyor.

 

Almanya’dan Spiegel gazetesi; “Erdoğan İstanbul ve Ankara’daki mağlubiyeti kabul mü edecek, yoksa seçimi iptal ederek bir isyan başlatma riskini mi alacak?” diyerek lafı eğip bükmeden isyan çağrısı yaptı.

The New York Times: “Erdoğan, Türkiye'nin en önemli iki büyük şehrinde ciddi yenilgi almış görünüyor” deyiverdi. Sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidardaki ilk büyük seçim yenilgisini aldığını da eklemeyi ihmal etmiyor.

Washington Post: ”Erdoğan’a ağır darbe” şeklinde yorumladı.

Gazete, ana muhalefet partisi CHP’nin başta başkent Ankara olmak üzere önemli bazı illerde seçimi kazanarak, partisinin adayları için aralıksız kampanya yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağır bir darbe indirdiği yorumunda bulunuyor.

Wall Street Journal: “Erdoğan’ın iktidardaki elini zayıflattı” dedi. Gazeteye göre ekonomik büyüme yavaşladığı, enflasyonun yükseldiği bu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikalarının referanduma sunulması olarak yorumlanan yerel seçimlerde özellikle İstanbul’u kaybetmek, Erdoğan’a indirilen tarihi bir darbe anlamına gelir yorumunda bulundu.

Die Welt: “AKP için iyi bir sonuç değil, yine de Erdoğan için bir başarı” Le Monde: “Erdoğan için seçim ters tepti” Al-Monitor: “Yerel seçimler Erdoğan için ders niteliğinde oldu”

İtalyan gazetelerinden La Repubblica, “Özellikle Ankara ile İstanbul’daki mağlubiyetler Erdoğan’ın uzun kariyerinde ayağının takıldığı taşlar olarak görülebilir. Hatta belki de başkanın çöküşünün bir işareti" dedi.

Fransa’da yayımlanan Dernières Nouvelles d'Alsace, "Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi, baskı altına alma konusunda ustalaşmış bir isim bile sandıktan çıkan değişimin farkına varabilmeli. Sembolik öneme sahip İstanbul ve Ankara’da partisinin çektiği sıkıntıları göz önünde bulundurduğumuzda, oyunun kuralını değiştirmek için yoğun çaba sarfetmiş olan Erdoğan’ın yüzündeki öfkeli ifadeyi hayal edebiliriz."

İspanya’nın El Mundo gazetesi de "Otoriterliğiyle raydan çıkan Türkiye‘nin Cumhurbaşkanı hiç beklemediği bir engelle karşılaştı: Seçmenler. Pazar günü, uzun zaman sonra Erdoğan’a ilk yenilgiyi tattıran seçimler, ülkeyi felakete sürükleyen politikanın reddi anlamına geliyor.”

İngiliz Guardian gazetesinin dış politika yazarı Simon Tisdall, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçlarına nasıl bir tepki verebileceğini irdelemiş. Tisdall (tırsak diye okunuyor) "Erdoğan, muhalefet üzerindeki baskısını artırabilir" demiş.

Bu herife göre; "Erdoğan, hiçbir eleştiriye tahammül etmezmiş. Dahası, “AK Parti'nin kampanyasını Cumhurbaşkanı olarak konumunu istismar ederek iki ayda neredeyse her gün miting düzenledi” diyor. Partili cumhurbaşkanlığı sistemini bilemeyecek kadar aptal bir gazeteci olur mu?

Öyle ki tam bir FETÖ ağzıyla (ki öyledir) “Erdoğan darbe girişimini, iktidarını güçlendirme amacıyla, ülke genelinde ayırım yapmadan tüm muhalifleri tasfiye etmek için bir bahane olarak kullandı. Benzer bir karşılık yine beklenebilir ama muhtemelen aynı çapta değil” diyerek 251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ teröristlerini muhalefet kategorisine sokarak ne denli bir Türkiye karşıtı olduğunu gözler önüne seriyor.

Başka bir İngiliz gazetesi The Times ise "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gücünün sınırlarını kabul etmek zorunda kaldığı" yorumunu yaptı.

Times'ın haberinde, "Erdoğan tarafından görevden alınan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu ay yeni bir parti kuracağına inanılıyor" satırlarına da yer verildi.

Times gazetesinin başyazısının konusu da Türkiye'deki yerel seçimler.

"Sultan zor durumda" başlıklı yazıda "Türkiye Cumhurbaşkanı siyasi muhaliflerini serbest bırakmalı ve ekonomiyi açmalı" deniliyor. Siyasi muhalif dedikleri de bombalı saldırılarla insanlarımızı şehit eden TBMM’yi bombalayan FETÖ şerefsizleri!

Başyazı şöyle:

Kendisini modern zamanların sultanı olarak hayal etmeyi seven Erdoğan gücünün sınırlarını kabul etmek zorunda kaldı.  65 yaşındaki Erdoğan'ın dört yıl yerel veya genel, seçimsiz geçireceği dört yıllık lüksü var. Bu dönemde muhalefeti boğmak, yakınlarını ödüllendirmek ve Rusya'yla Nato müttefiklerini birbirine düşürmek dışında hiçbir şey yapmazsa tüm mirasını israf etmiş olacak.

Bölgenin, komşularına kudret ve istikrar getirecek, ışıltılı demokratik yönetim örneklerine ihtiyacı var. Hâlihazırdaki diktatörlere bir yenisinin eklenmesine değil."

Gördünüz mü? 31 Mart yerel seçimlerine Batı nasıl bakıyor? 31 Mart 2019 seçimleri dahil her seçimden zaferle çıkan Erdoğan’ı diktatör olarak gösteriyor ve bu seçimlerde de Doğu ve Güneydoğu’daki seçim sonuçlarını atlayarak onu yenilmiş olarak gösteriyor.

Çünkü tüm mesele İstanbul. Seçim öncesi birçok kez yazdığım gibi, İstanbul’un, Ayasofya’nın intikamını almak istiyorlar bizden demiştim. Çünkü ilk defa Erdoğan’da Fatih’i gördüler. Erdoğan’ı her gördüklerinde İstanbul’un fethini ve Ayasofya’yı hatırladılar. Bu yüzden CHP kazanınca kendileri kazanmış gibi seviniyor.

Yorum Yazın