İstanbul
15 Ağustos, 2025, Cuma
  • DOLAR
    38.61
  • EURO
    43.78
  • ALTIN
    4135.9
  • BIST
    9.279
  • BTC
    102916.45$

Kararlılık Samimiyet Alâmetidir

12 Ağustos 2025, Salı 00:15 216 kez okundu.

Kararlı olmak; ne istediğini bilmek, zorluklar karşısında pes etmemek, başladığı işi sonuna kadar devam ettirmek ve tutarlı olmak demektir.

 

Kararlı olmak; bir hedefe ulaşmak veya bir işi yapmak için istek, azim ve iradeyi sürekli olarak korumak, karşılaşılan engellere rağmen vazgeçmemektir.

 

Kararlılık, müminlerin hayatları süresince ihtiyaç duydukları ve kendilerine Allah'ın hoşnutluğunu kazandıracak olan üstün bir ahlâk özelliğidir. Rabbimiz, “Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol. Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun? (Meryem Suresi, 65) ayetiyle inananları, ibadet etmede kararlı davranmaları konusunda uyarır.


Bir Kur’an ayetinde, (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekâtı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37) ifadesiyle samimi iman edenlerin hiçbir durumda kararlılıklarından vazgeçmedikleri bildirilir.


Peygamberimiz (asm), az bile olsa sürekli yapılan ibadetlerin Allah katında daha değerli olduğunu vurgular. İbadette kararlılık; samimiyetin ve imanın alâmetidir ve kalpte derinleşir.

 

Müminler dünya hayatının çekici süslerine aldanmadan ve nefislerinin tutkularını gözetmeden güzel bir ahlâk göstermeye çalışırlar. Nefislerindeki fücurun gösterdiği kötü yola sapmaktan sakınır, vicdanlarının işaret ettiği doğru yolda yürümeye çaba gösterirler.

 

Olaylar karşısında kararlılığını sürdüren müminin karakteri, şartlara göre değişkenlik göstermez. Kibirli biri karşısında dahi aynı kararlılığı gösterir, büyüklenmez ve tevazusunu korur. Kötü sözle dahi karşılaşsa, her zaman için 'sözün en güzelini' söyler.


Müminler, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.(Hac Suresi, 35) Rabbimizle olan bağlantısını kesintisiz sürdürerek güçlü bir kişilik kazanan müminler, imanî yönden de olgunlaşırlar. Kur’an'da iman edenlerin bu üstün ahlâk özellikleri ve Allah'a olan kararlı teslimiyetleri, İbrahim(as) örnek gösterilerek şöyle övülür:


İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir. (Nisa Suresi, 125)

Mümin azimli ve kararlıdır; "Ey oğlum, namazı dosdoğru kıl, ma'rufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden (musibetler)e karşı sabret. Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken işlerdendir.” (Lokman Suresi, 17) emrine itaat eder, azimle iyiliği emreder, kötülükten sakındırır, musibetlere sabreder ve insanlara karşı bağışlayıcı davranır.

Zorlukların yanı sıra, insana sunulan sayısız nimet, geçici ve aldatıcı dünya metaı da imtihanın parçalarıdır. Mümin, kendisine her an sunulan bu nimetlerin Allah Katı’ndan, şükredici olup olmayacağının sınanması amacıyla verildiğini bilir. Dünyevi olan her şeyin, imtihan ortamının çekici süsleri olduğunu bilincindedir ve bunların çekim güçlerine kendini kaptırmaz. Mümin dünya hayatına karşı dikkatli ve şuurludur. Allah’ın hoşnutluğunu kazanma hedefinde kararlıdır ve bu konuda içinde taşıdığı coşkunun olumsuz etkilenmesine izin vermez. Ahiret için ciddi bir çaba içinde olmak, gevşememek, aşırılıklardan kaçınmak, müminin kararlılığının göstergesidir. İşte bu çaba, Kur’an’ın ifadesiyle şükre şayandır.

Kararlılık, sadece başlamak değil; sonuna kadar devam edebilme gücüdür. İnanan insanlar, "Mü'minlerden öyle erkek-adamlar vardır ki- Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiçbir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler.." (Ahzab Suresi, 23) ayetindeki gibi ölünceye kadar, hem ibadetlerinde hem Allah'ın rızasını kazanma konusunda kararlıdırlar. İnsan hayatındaki tek kesin gerçek olan ölüm için hazırlık yapan ve ‘ellerinin önden sundukları’na sınır koymayan samimi müminler, ahirette de kazançlı olacak, ödüllendirileceklerdir.

Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. (Ra'd Suresi, 22)

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum