Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

Yüz Yıl Önce Verilen Tarihi Görev!

Yüz yıl önce bugünler… Bir tarih yazılmaya başlanmıştı. İzmir Yunan işgali ile kahrolurken, aynı saatlerde Payitaht ta Müslümanların Halifesi Vahideddin Han’ın Yaveri Mirliva Mustafa Kemal Paşa da, Padişah’ın emir ve himayelerinde, Bandırma Vapuru ile Samsuna, 3 gün sürecek bir yolculuğa çıkıyordu. Fahri Yaver Hazreti Şehriyari Mirliva Mustafa Kemalin resmi vazifesi, 9.Kıt'a Müfettişi olarak Anadolu da silah bırakmayan Türk Anasırının elinden silah almak ve Mondros da ilan edilen ateşkesin şartlarına uymasını sağlamaktı. Zira İngilizler bir durumdan müşteki idiler. Bilhassa Karadeniz de silah bırakmayıp, orada işgalcilerle işbirliğinde bulunan Rum isyancısı köylere, bu dağınık ama ellerinde silah olan Türk Milisleri, baskınlar yapıyor ve ciddi zararlar veriyorlardı. Yani Resmi vazifesine göre İngiliz İşgal kumandanı General Harrington ve Yüzbaşı J.G Benet’in vizesi ve Padişahın emri ile Mirliva Mustafa Kemal bu isyancı Türk Milislerinin elinden silahlarını almaya ve azınlık köylerinde ki Rumları, bir nevi kurtarmak üzere yola çıkıyordu. Zaten başka bir vazifelendirmeye, İngilizler tabii ki izin vermez müsaade etmezlerdi. Niye etsinler ki! Amaçları zaten Anadolu’yu silahsızlandırıp, bölüp parçalayarak teslim almaktı.

Yani Gazi’nin Samsun’a gönderiliş sebebine resmen baktığınız da bu idi...

Peki, kimler vardı bu Bandırma Gemisinde? Generaller vardı. Binbaşı Arif Bey ( Ayıcı Arif ),Hüsrev Gerede gibi. Kazım Dirik Kurmay Başkanı idi. Toplam 48 Subay ve Er vardı.

Binek hayvanları ve Halife Vahideddin Han tarafından verilmiş çok yüklü miktarda Altın vardı. Subayların en az 3 aylık maaşları peşin ödenmişti.

Hepsi bir yana Halife Sultan Vahidedin Hanın Tüm Yetkileri Sakarya’dan Van’a Tebriz’e kadar Mirliva Mustafa Kemal Paşaya verilmişti.

Bu üzerinde çok durulması gereken bir mevzudur. Türk tarihinde bir Sultanın Yetkileri bu şekilde sadece üç paşaya verilmiştir. Bunların 1. si Köprülü Mehmet Paşa, 2. si Tarhuncu Ahmet Paşa ve sonuncusu ise Mirliva Mustafa Kemal Paşa.

Neydi bu yetkiler? Çok geniş yetkilerdi bunlar. Bir Padişahta bulunan ne kadar yetki varsa bu üç paşaya verilmiştir. ilk ikisi yani Köprülü Mehmet Paşa ile Tarhuncu Ahmet Paşa zamanında çocuk padişahlar ve kadınlar yönetimde olduğu için bu yetkiler verilmiştir. Pekiyi Mustafa Kemal Paşa’ya neden bu yetkiler verilmiştir ve nedir bu yetkiler.

Padişah İstanbul da tam anlamı ile İngilizlerin esareti altındadır. Anadolu ya çıkamaz. Çıktığı anda İstanbul da Payitaht olmaktan çıkacaktır. Sadece fiilen değil Resmen de düşecektir. O yüzden tek yetkili bir vekile yetkilerini devretmiştir. Bu yetkilere göre Sakarya’dan Van’a kadar tüm askeri ve sivil mülki erkân, Mustafa Kemal Paşaya tabidir. Onun sözü sultanın sözüdür! Yani Mirliva Mustafa Kemal tamamen Padişahın bilgisi ve himayesi dahilinde Samsuna çıkmıştır.

Yani bize ilkokulda okutulan öğretilen palavralarda ki gibi “Pusulası Kırık kendisi dökük ve su alan bir Vapurla” kaçarak Samsun’a çıkmamıştır Mustafa Kemal Paşa. Dönemin en iyi en sağlam gemisi ve içerisinde 48 subay ve diğer görevlilerle bir Devlet görevi olarak Samsun’a yola çıkmıştır... Şimdi, yola çıkmadan önce, biraz da 16 Mayıs evveline bakalım acaba ne gibi gelişmeler yaşanmıştı İstanbul da. Hem de söylediklerimize müstenit kılalım.

30 NİSAN 1919: Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliği ’ne tayin emri, o zamanın Resmi Gazetesinde yayınlandı. Harbiye Nazırlığı ( Savaş Bakanlığı ),aynı gün Başbakanlıktan Samsun, Sivas, Van, Trabzon ile Erzincan’daki mülki memurların Mustafa Kemal Paşa tarafından yapılacak olan tebligata uymaları konusunda bir tamim çıkartılmasını istedi. Mustafa Kemal Paşa da yine o gün, Samsun’a götüreceği karargáh mensuplarının isimlerinin yer aldığı taslak listeyi Savaş Bakanlığı’na sundu.

6 MAYIS 1919: Harbiye Nazırı ( Savaş Bakanı ) Şakir Paşa, Mustafa Kemal Paşa’ya Samsun’daki göreviyle ilgili bir talimatname verdi. Paşa, o gün Savaş Bakanlığı’ndan bazı diplomatik yazışmaların kopyasını ve altı adet mühür kazdırılmasını istedi.

9 MAYIS 1919: Mustafa Kemal Paşa, Sivas’taki 3. Kolordu Kumandanlığı’na bir telgraf çekerek birkaç gün sonra Samsun’da olacağını yazdı.

13 MAYIS 1919: Mustafa Kemal Paşa, Basın-Yayın Genel Müdürlüğü’ne bir yazı yollayarak Genelkurmay’da ertesi gün bir toplantı planladığını ve Samsun yolcularının toplantıdan haberdar olabilmeleri için toplantının günlük gazeteler vasıtasıyla duyurulmasını istedi.

13 MAYIS 1919: Savaş Bakanlığı’na bir yazı gönderen Mustafa Kemal Paşa, görevinin ‘seferi olması’ dolayısıyla üç aylık tahsisatının peşin verilmesini, beklenmeyen masraflar için bir miktar ödeme yapılmasını ve iki binek otomobili tahsis edilmesini talep ederken, bu işlemlerin bir haftadır neticeye bağlanmamış olmasından yakındı.

13 MAYIS 1919: Karadeniz fiilen İngiliz donanmasının işgali altında bulunduğu için Boğazlardan ancak İngiliz vizesi ile çıkılabiliyordu. 23 karargâh mensubu ile 25 erden oluşan liste 9. Ordu Müfettişliği’nin kurmay başkanı Albay Kazım Bey tarafından mühürlenerek, vizelerin alınması için Savaş Bakanlığı’na gönderildi.

14 MAYIS 1919: Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a bir telgraf çekti, ‘Cuma günü öğleden sonra Bandırma Vapuru’yla hareket edeceğini’ söyledi ve geçici olarak kalabilecekleri bir yer temin edilmesini istedi.

15 MAYIS 1919:İstanbul’daki İngiliz İrtibat Kumandanı Binbaşı Millingen, Samsun’a gidecek olan 48 kişi ile, altı adet eğerli at’tan ibaret olan listeyi 15 Mayıs’ta tasdik etti.

15 MAYIS 1919: Mustafa Kemal Paşa, Yıldız Sarayı’nda Sultan Vahideddin ile görüştü.

16 MAYIS 1919: İngiliz İrtibat Subayı Yüzbaşı John Godolphin Bennett, bir gün önce onaylanan isimlerin yazılı olduğu kâğıtların arka sayfasına vize damgalarını bastı.

16 MAYIS 1919: Mustafa Kemal Paşa, öğle saatlerinde Yıldız Sarayı’nda Sultan Vahideddin ile son defa görüştü. Oradan Şişli’deki evine geçip annesiyle ve kız kardeşiyle vedalaştı, daha sonra Galata rıhtımına gitti bir motorla Bandırma Vapuruna bindi.

19 MAYIS 1919: Bandırma Vapurunun yolcuları sabahın erken saatlerinde Samsun’a vardılar.

Evet, gördüğümüz gibi Samsun’a bir Osmanlı Paşasının çıkışı tamamen Osmanlı Devletinin bir politikası ve resmi görevlendirilmesidir.

Peki, Samsun’a intikalden sonra neler yaşandı? Milli Mücadele nasıl gelişti? Amasya Havza Tamimleri Sivas ve Erzurum Kongreleri ve Ankara ya varış? Meclis açılışı? Bunlar hep yeni yazı veya yazıların konusudur!

Yorum Yazın