Nazan ALPTEKİN

Nazan ALPTEKİN

Mail: nznalptekin@gmail.com

Cennetten Cehenneme Geçiş

CENNETTEN CEHENNEME GEÇİŞ

Televizyon açık. Neredeyse tüm gün belgesel izliyorum. İzledikçe insan ırkından olduğum için utanıyor ve bu ırkın cennet gibi bir dünyayı nasıl yok ettiği gördükçe kahroluyorum.

Sonra haberleri açıyorum. Hem çevreye verdiğimiz zararlar hem birbirimize verdiğimiz zararlar akıl alır gibi değil. Tatminsiz, hırslı, sömürgeci, anlayışsız ve dejenere olmuşuz. Detaylara girmeyeceğim. Kimin kime ne yaptığı, nasıl davrandığı ortada zaten. Irk, din ve cinsiyet ayrımcılığı başrolde.

Dünyanın sonunu ne getirir diye bir araştırma yapılmış. BBC bunu yayınladı. Riskler çok aşikâr. Yok, canım olmaz öyle bir şey diyeceğimiz bir seçenek yok. İşte o başlıklar:

  1. Dünyaya çarpan göktaşları: Eskiden bilim kurgu filmlerinde izler ve heyecan yapardık ya işin aslı hiç de kurgu olacak gibi filan değil. Dinozorların varlığının çarpan göktaşı ile son bulduğu hipotezi kabul gördü bile. Lakin yapılan araştırmalar insanların kendi yarattığı risklerin dünyayı yok etme ihtimalinin göktaşına göre çok daha yüksek olasılıkta olduğunu gösteriyor.
  2. Aşırı nüfus artışı, kaynakların azalması ve iklim değişikliği: Sizce bu başlık için ne yazabilirim? Yazmama, daha da yazmama gerek var mı? Yazmıyorum!
  3. Biyolojik çeşitliliğin yok edilmesi: Balıklar bitiyor. Avlanacak balık kalmayacak. Daha büyümeden hırsla avlanan balıklar bizlerin daha doğrusu cahil ve aptal insanların sayesinde bitti, bitmek üzere… Artık araba camlarımız temiz temiz gidiyoruz otoyolda. Uçuşan böcekler azaldı. Onlarla beslenen kuşlar, kuşlarla beslenen hayvanlar, tohumları dağıtan sinekler, arılar yok oluyor. Yaşasın arılardan, sinekten, böcekten korkan sosyetikler. Nasıl da mutlusunuzdur.
  4. Salgınlar: Eskiden olan salgınlar şimdiki zamandan çok daha az yayılabiliyordu. Bunun en büyük sebebi ulaşım zorluğuydu. O zamanlar aşı olmasa da karantina ile olay zapt edilebildi. Ya şimdi? Hava taşımacılığı ile saatlerce sonra varılabilecek yere dakikalar içinde ulaşıyoruz. Tabii ki bizdeki virüs de…
  5. Bireysel tehditler: Bir kıyamet düğmesi olsa sizce bu düğmeye kaç kişi basar? Bazı tahminlere göre bugün dünyada, birçoğu tehdit oluşturabilecek 300 milyon sosyopat ve psikopat var. Gerisini siz düşünün.
  6. Nükleer savaş: Bir nükleer savaş muhtemelen hepimizi birden öldürmeyecek ancak etkileri öldürebilir. Küresel Felaket Riski Enstitüsü'nden Seth Baum, nükleer patlamayla şehirlerin yanmasıyla oluşacak tozun, bulutları aşıp stratosfere yükselebileceğini söylüyor. Bu toz on yıllar boyunca orada kalıp, güneş ışınlarını engelleyebilir. Nükleer savaş sonucu insan ırkının yok olması, ilk oluşacak yıkım, ekonomik tahrip ve en nihayetinde küresel çevresel etkilerin bir birleşimi sonucu gelebilir.
  7. Yapay zekâ: Bu aklın alamayacağı derecede riskli bir durum. En basiti ile cebinizde sizi dinleyen, konuştuğunuzu algılayıp ilgili çözüm reklamını size sunan bir yapay zekâlı telefonunuz var. Ve bu iş yeni doğan bir bebek ile 50 yaşında zeki bir insanın arasındaki fark kadar basit bir iş. Aklın alamayacağı kadar korkutucu sonuçlar üretilebilir ve ne yazık ki ışık hızıyla ürüyor da.

 

Sevgili okurlarım. Ben dehşet içinde geleceğe korkuyla bakıyorum. Cenneti nasıl cehenneme çevirdiğimiz çok net ortada. Bir kaos vardı ama artık kaosun içindeyiz. Nesil olarak ne yazık ki tam bir dönüm noktasını yaşadık. Belki o yüzden bu kadar etkileniyoruz. Dilerim bu bir kâbustur ve uyanırız. Şimdilik benden bu kadar. Size ne kapanış paragrafı ne de kapanış tavsiyesi yazacağım. Herkes şapkasını önüne koyup düşünsün.

 

Aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...

Yorum Yazın