Ufuk COŞKUN

Ufuk COŞKUN

Mail: ufukcoskunn@gmail.com

CHP Saltanatı!

“CHP’nin 1935 tarihli programında; “Törütgen yetkiler, yoğaltmanlar, ertik okulları, taplamak, irde kaynağı, çıkat tecimi için kipleştirmek…” gibi tuhaf kelimeler yer alıyordu. Anlaşılması için bir de yanına 170 kelimelik bir sözlük yayınladı CHP.

1931'deki programda da; "Kuvvetli cumhuriyetçi, milliyetçi ve laik vatandaş yetiştirmek tahsilin her derecesi için mecburi ihtimam noktasıdır” denilmişti.

Bunu neden yapmış olabilirler? Başında şapka, ezanı Türkçe, modern giyimli, balo tertipleyen, Cuma namazı da kılan, melekeleri dumura uğramış, uyuşturulmuş bir kitle meydana getirmek için olabilir mi?

CHP’nin laiklik uygulamalarının yeni bir ulus yaratma ve İslam dinini toplumun her alanından tasfiye etme amacıyla yürürlüğe sokulduğu bir gerçek. Öyle ki; cami, medrese, vakıf, türbe ve benzeri kurumlar tasfiye edilerek mal varlıklarına el konuldu.

Fransa’da olduğu gibi tevhid-i tedrisat ve tekke ve zaviyelerle ilgili kanunlar çıkarıldı. Pozitivist bilim anlayışı İslam’ın yerine ikame edilerek yeni bir ulus dini yaratılmak istendi. Tüm yetkileri elinde bulunduran tek parti, dini tekeline alarak kendine göre yorumlayarak laiklik kisvesi altında İslam’ı milletin hafızasından kazımak niyetindeydi.

Kıyafetiyle, yeni kültür ve yaşam biçimiyle donatılmış sıfır kilometre yeni bir ulus inşasına hizmet etmekteydi. Aklın, bilimin ve rasyonalizmin dışında olanların değersiz, işe yaramaz, cahil, gerici, yobaz, şeriatçı olarak görülmelerine neden olan bu düşünce yapısı günümüze kadar nakledildi ve yeniden üretildi.

Totaliter laiklik anlayışı bir avuç hastalıklı, marjinal, militan bir kesim oluşturdu. Bu kesim, mutlak itaat bekliyor insanlardan. Ellerinden gitmesinden korktukları şey ise gerçekte laiklik değil kurdukları totaliter, tekçi, ulus devletçi rejimdir.

Peki, ya buna itiraz edenler!

Kronolojik olarak verelim.

Tarih; 27 Mayıs 1960.“Büyük Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” prensibi bayrağımızdır” diyerek darbe yapıldı. Başbakan darağacına gönderildi.

12 Mart 1972. TRT radyolarından bir ses; “Atatürk’ün bize hedef verdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş olduğumuzdan” şeklinde haykırıyordu. Muhtıra verildi.

12 Eylül 1980. Yer, TSK; “Atatürk ilkelerine ve devrimlerine yeniden güç ve işlerlik kazandırmak, Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesini hayata geçirmek gayesiyle…” denilerek darbe yapıldı.

 28 Şubat 1997, “Büyük Kurtarıcı Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar… Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık, aydın din adamları yetiştirmek…” gibi ifadelerle yine modern darbe yapıldı.

Tarih, 27 Nisan 2007’yi gösterdiğinde bu sefer; “Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, -Ne mutlu Türküm diyene- anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır” denilerek e-muhtıra verildi.

 15 Temmuz 2016’daki sözde darbe bildirisinde de;  “Yüce Atatürk'ün önderliğinde milletimizin olağanüstü fedakârlıklarla kurduğu ve bugünlere getirdiği cumhuriyetimizin koruyucusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesinden hareketle…” denilerek CIA- FETÖ ortak yapımı bir darbe teşebbüsü gerçekleştirildi.

 

Peki, geçen onca yılda milletimizi mağdur eden darbeler, sefalete mahkûm bırakan ekonomik krizler, yasaklar, baskılar, zulümler hemen her hadise Atatürk’ü sevdirmek için yapılmış olabilir mi? Elbette hayır. Onlar bu ülkede Atatürk’ü bahane ederek servetlerine servet, itibarlarına itibar katan büyük bir saltanat inşa ettiler. Bir pazar sistemi tesis ettiler.

Gezi’den 15 Temmuz işgal girişimine kadar geçen sürede, devletimizi CIA/NATO/FETÖ istilasından kurtarıp yeniden inşa etme mücadelesi vermemizin bir nedeni de budur.

Bu ülkede CHP’nin inşa ettiği saltanat düzenini kaldırıp tüm farklıklarımızla özgürce, huzur içinde yaşamak gibi asil bir gayemiz var. Bugün kurulan ittifaklara ve destekçilerine bakıldığında bu hakkı bize vermek istemeyen ve hepimizi tekçi zihniyetin köleleri haline getirmek için türlü entrikalar çeviren bir zihniyetin tehdidi altındayız.

Ülkesini seven her kesimden ahlak vicdan sahibi, kaliteli insanların özellikle böylesi bir dönemde saflarını sıklaştırması elzemdir.

Yorum Yazın