Nurcan Şahin ALEVLİ -Eteğimdeki Taşlar

Nurcan Şahin ALEVLİ -Eteğimdeki Taşlar

Mail: nurcan_alevli52@hotmail.com

Çok Utandım Gürsel Bey

ETEĞİMDEKİ TAŞLAR
Merhabalar sevgili dostlar.
Baktım ki her hafta 'Onu mu yazayım? Bunu mu yazayım?' derken elimde birsürü konu birikiyor ben de artık köşeme bir isim koymaya karar verdim.
Bundan böyle "Eteğimdeki Taşlar" ismini verdiğim köşeme bekliyorum yine sizleri.
Başlayayım bakalım taşları dökmeye:)


ÇOK UTANDIM GÜRSEL BEY
Kapalı Çarşı'da Cuma namazı nedeniyle kepenk kapatıp namaza giden esnafın işyerinin önünde kameralara poz verip ekonomik kriz nedeniyle kepenklerin kapalı olduğunu belirten twitler paylaşan Gürsel Tekin'in bu fırsatçılığı deşifre olup üstelik bir de üzerindeki gömleğin fiyatı bir anda gündeme oturunca öfkeden gazetecilere ve dahi kendi partili arkadaşlarına ateş püskürdü Gürsel bey. Kameralar karşısına geçerek "Ekonomik krizin had safhada olduğu bir dönemde benim malvarlığımla gömleğim sorun oldu... Düştüler benim gömleğin peşine. Kardeşim siz, 286 daire , 11 şirket, 9 villa, 7 benzin istasyonu olan bir adama gömleğin fiyatını sormaya utanmıyor musunuz yaa?" diye veryansın etti. Utanıyorum Gürsel bey, utanıyorum! Çanakkale'de vatan uğruna canını vermiş, o gün belki de boğazından hiç lokma geçmemiş kendi ailemden 5 büyüğümün nezdinde, tüm şehitlerimizin nezdinde size yapılan bu saldırılardan dolayı çok mahçubum!!! Ve bu saldırıları yapanları esefle kınıyorum! Size hesap sormak ne haddimizeydi efendim af buyurun!? Ülkenin içinde bulunduğu bu zor zamanlarda Erdoğan'ı gönderme hevesiyle attığınız twitlerin ardından gömleğinizin fiyatı çıkıp da siz bize helal(!?) malvarlığınızı hatırlatmak zorunda kalıp azarlarken ne çok utandım bilemezsiniz. Demek ki saldırılar, terör, kuşatmalar, savaşlar, ekonomik krizler, muhalefet tribünlerinden fakir edebiyatı yapanları bağlamıyormuş onu da öğrenmiş olduk.

SARAY DEĞİL KÜLLİYE
"Erdoğan'ın 1000 odalı sarayı" diyenlere hatırlatın;
Oranın adı saray değil Külliye
Camisi, dev kütüphanesi, hastanesi, Başkanlığa bağlı 7×24 ayakta olan birimleri ile Beştepe'deki Külliye'nin planlaması da aslına uygun esaslar göz önünde bulundurularak günümüze uyarlanmış çok fonksiyonlu bir yapıdır. Yani orası in&cinin top oynadığı, boşu boşuna fatura ödenip hizmetlilerin boşa maaş aldığı bir yapı değil, her binasıyla yaşayan bir şehir gibi. Devletin zirvesinin yanında çalışan bürokratlara, danışmanlara, uzmanlara vs Ankara'da farklı farklı binaları, ofisleri tahsis etmektense böyle bir komplex yapıda toplanmaları her bakımdan daha ekonomiktir aslında. 
Erdoğan, Allah(cc) gecinden versin bir gün hakkın rahmetine kavuştuğunda oranın tapusu 4 çocuğuna kalmayacak, Külliye Türkiye Cumhuriyeti'nin malıdır. Ve asırlarca devleti temsil yeri olarak nice başkanları ağırlayacak inşaallah.
Selçuklu ve Osmanlı mimarisine ağzı sulanarak bakanların, yapılan her eserin turizm ve gelecek nesillere miras bakımından çok önemli olduğunu gayet iyi bilenlerin Erdoğan'ın aralıksız inşaa veya restore ettirdiği eserleri yerin dibine sokmaları emin olun ancak tahammülsüzlükle açıklanabilir. Çünkü bugün nasıl ki Anadolu'yu Anadolu yapan, İstanbul'u İstanbul yapan tarihin ihtişamı ise Erdoğan'ın ve bayrağı devralacakların yaptırdığı her şey de gelecek nesillere bırakacağımız miraslardır. Bu zamana kadar yapmamışsınız bari gölge etmeyin.

MCKİNSEY
Berat Albayrak'ın duyurduğu danışmanlık şirketi.
Ve elbette yine bir muhalif medya algısı.
Yine koştura koştura giden bizim mahalle...
Bu konuya kısa paragraflarla gireceğim gerekirse daha sonra detaylandırırız.
*McKinsey kamu ve özel sektörün ekonomi politikalarını ve kararlarını analiz ederek bu yönde raporlar hazırlıyor.
*Bize siyasi dayatmalar yapabilecek, bizi istemediğimiz durumlara zorlayacak hesap vereceğimiz bir tefeci şirket değil, birçok analiste göre dünyanın en prestijli danışmanlık şirketi.
*Hizmetleri nispetinde pahalı da bir şirket.
*92 yıllık dünyanın en prestijli şirketi olma ünvanını ülkeleri ve kendisinden danışmanlık talep eden dev kuruluşları batırarak kazanmadığı aşikar.
*Türkiye'nin IMF'nin kucağına itilmek istendiği bu kaotik ortamda McKinsey tercih edilebilecek en doğru hamle idi.
*Türkiye'ye yöneltilen saldırılarda, siyasi açmazlarımızın önüne tehdit olarak konulan ekonomik darbelerde, küresel savaşın kasırgaya döndüğü bu dönemde, Türkiye ismini değil dünyanın bir numaralı küresel danışmanlık şirketini referans olarak koyduğunuzda yabancı sermayenin kaçışını bertaraf edebilirsiniz.
*Şirket kendi itibar ve güvenilirliğini korumak zorunda.
Elbette bunun ciddi riskleri de var.
Bu şirkete güvenerek pek çok bilginizi paylaşıyorsunuz.
Ama FETÖ'den sonra bir sırrımız kaldı mı orası zaten tartışılır!
Kartlarımızı gizlediğimiz de pek söylenemez.
Mecburen her zaman olduğu gibi riskleri göze ala ala yolumuza devam edeceğiz.
Siyasete boğazına kadar batmış Ak Partililer, size soruyorum! Twitter ve Facebook gibi sosyal medya araçlarını neden kullanıyorsunuz?
Onları kendi silahlarıyla vurmak için değil mi? Çünkü 'şuan için' elinizde bu var.
Bu duruma da böyle bakın.
Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek isteyenlere Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna'nın 'Türk Ekonomisi McKinsey'e mi Emanet Edildi?' başlıklı yazısını okumalarını tavsiye ederim. Çok doyurucu bir açıklama yapmış. Yazısındaki bir bölümü buraya taşıyarak bu konuya nokta koymak istiyorum. "McKinsey genelde müşterilerini açıklamaz.
İsteseydi, Berat Albayrak da mezkûr açıklamayı yapmaz, kimsecikler de haberdar olmazdı.
Sayın Bakan bunu özellikle yaptı.
Zira "şebelek muhalif takımının" içerde oluşturacağı algıyı değil (yabancı yatırımcıyı direkt etkileyen) dışarıdaki "güvensizlik algısını" dikkate aldı."


TASMASI OLANA SÖZ BİLE VERMEZLER
MİT Tırları haini ve kaçak Can Dündar Erdoğan'ın Almanya Şansölyesi Merkel'le olan basın toplantısına akreditasyonu olduğu halde katıl(a)madı. Bunu Türkiye ile Almanya arasında kriz oluşturmamak için kendi tercihi olarak duyurdu. Bizim medya da hiç uyanık değil maalesef. Can Dündar'ın bu duyurusuna inandılar hemencecik. Neymiş efendim Erdoğan Can Dündar'ın gazeteciler arasında olacağını öğrenince toplantıyı boykot etmekle tehdit etmiş, bir gazeteci için en kötü şey kendisi haber olmakmış o nedenle de katılmamış! Böyle diyor Can twitter'da! Elbette ki Merkel'de bir soru karşısında Can Dündar'ın gelmemesi kendi tercihidir diye açıkladı. Alman devleti de basın önünde tamamen teslimiyetçi bir konuşma yapacak değildi doğal olarak. Ama Allah aşkına! Can Dündar'ın tüm dünya basını oradayken Erdoğan'ın kendine dokunamayacağı bir ortamda olup, ona karşı "bana bişe yapamazkiii, yapamazkiiii" dercesine pis pis sırıtma fırsatını kaçıracağına inanıyor musunuz gerçekten?
Hadiii ! Okadar da saf olmayalım.
Ajan Can!
Aç kulağını iyi dinle;
Erdoğan senin gibi bir zavallı için boykot yapmaz, restini çeker. Ülkene ihanet edip özgürlük yok yalanıyla sağa sola şikâyet edersen, kapına gelip 'O basın toplantısına gelmeyeceksin' diye tek seferde verdikleri emri anladığını belirtir şekilde baş sallamanı isteyen, tek kaşı havada, takım elbiseli Alman ajanlarına kuyruğunu kıstırır, "emredersiniz efendim" der, twitter'dan akşama kadar küçük Emrah bakışlı resimler atarsın. 
EURO 2024 Avrupa Şampiyonası Türkiye'ye verilmediği için sevinçten attığın "Demokrasisi olmayana top bile vermezler" twitin daha taze.
Ehhh!!!
Al sana Alman demokrasisi o halde.
Tasması olanlara sadece kullanışlı oldukları sürece söz hakkı verirler.
Muhtemeldir ki Almanlar için bir süre daha kullanışlı olacaksın.
Ama o durumda dahi ADAM lar geldi mi, köpekleri tasmasından tuttukları gibi kulübesine çekerler.

KUYUYA ATTIĞIM TAŞ
EURO2024'de ev sahipliğini alamamamızda ihale Nusret'e kaldı:)

Sadece 1-2 saniyelik bir görüntüsü var
Sanırsın ki Avrupa'lı "hanedan kardeşlikler" Nusret'li reklam filminden dolayı bu kararı verdi.
Erdoğanfobik twitter yaygaracıları Nusret'li reklama ateş püskürüyor.
Bizim mahalle de onlara uymuş.
Hepsinin üzerine tuz serp gitsin ;)

*****
Daha eteğimde çok taş var dostlar
Sonraki yazılarda buluşmak üzere
Selametle...

Yorum Yazın