Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

Gemiden İnen mi Var?

Yine biraz vicdan biraz adalet dağıtalım mı?

Hayır hayır! Sadece biraz durum tespiti yapacağız.

Sayın Nagehan Alçı’nın Habertürk’te kaleme aldığı ve benimde sosyal medyada paylaştığım enteresan yazısı bana bir şeyler hatırlattı yine. Onun üzerinde duracağım.

Çünkü çok farklı ve değer verdiğimiz insanlardan isabetsiz yorumlar görüyorum. Eğer bazı durumların tespitini yerinde yapamazsak hani halk arasında ki ''Fare geçer yol olur'' sözü gibi çok yanlış bir geleneğin önünü açmış oluruz.

Bir defa kimse kimseyi sevmek, beğenmek veya benimsemek mecburiyetinde değildir. Herkes herkesi meşru hudutlar dâhilinde ama hakaret etmeden eleştirebilir veya sevmediğini beğenmediğini söyleyebilir. Ama eleştirdiğimiz mevzuda tutarsızlık olması durumunda başka kimselerin de sizi eleştirme hakkı doğar ki siz de buna tahammül etmek durumunda kalırsınız. Etmezseniz de bu sizin hazımsız bir kişilikte olduğunuzu açığa çıkarır.

Son günlerde sosyal medya da bilhassa FETÖ, CHP ve PKK sempatizanlarınca yürütüldüğünden hiç kuşkumun olmadığı adeta bir kampanya var.

Bu kampanya daha önceki yıllarda Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemiş hattı zatında bugün de destekleyen ama bununla birlikte bazı hususlarda Ak Parti ye eleştirel veya objektif yaklaşımlarda bulunan medya mensuplarına karşı gerçekleşiyor.

Misal son 10 yılda Gezi, 17-25 Aralık, Kobani ve 15 Temmuz askeri darbe süreçlerinde yılmaz bir şekilde ama demokratlıklarından ama milliyetçi ve vatanseverliklerinden ama manevi olarak Sayın Erdoğan’a olan bağlılıklarından sebeple CHP, FETÖ ve PKK yanlısı medyaca ''YANDAŞ'' diye yaftalanan milli medya mensupları şayet ufak bir eleştiri getirirlerse hemen şöyle suçlanıp yaftalanıyorlar; ''Aha gördünüz mü işte şu, bu veya o daha önce Erdoğan’ı destekliyordu ama şimdi Erdoğan’ın 2023’te gideceğinden korktuğundan gemiden inmeye çalışıyorlar.''

Peki, bu eşhas yani Sayın Erdoğan’ı ve Ak Parti’yi destekleyen medya mensupları daha sonra yine yılmaz biçimde milli menfaatlerimiz gereği yine desteklerini sürdürürlerse o zaman ne diyorlar; ‘’Aa gördünüz mü yandaşı bak nasıl yağcılık yapıp iktidarı destekliyorlar.’’

Şimdi bu aşağılık ve vatan haini zihniyet sahiplerinin bu kirli asimetrik saldırılarını değerlendirelim mi?

Bir defa hiç kimse ebediyen bir fikri ya da lideri savunacak diye bir kaide yok. İnsanlar fikirlerini ya da liderlerini değiştirebilir ve karşısına da geçebilirler.

Kimse bunlardan dolayı yer değiştiren şahıslara karşı '' niyet okuyarak '' şundan korktu bundan korktu da yer değiştirdi deme hakkına haiz değildir.

Nitekim daha önceleri Sayın Erdoğan’ı tam manası ile destekledikleri halde öncelikle Gezi Vandalizm’inde, sonra 17-25 Aralık Kobani ve en son 15 Temmuz darbe teşebbüslerinden sonra kısım kısım Sayın Erdoğan ve Ak Parti ile yollarını ayıranlar var. Hem de öyle bir ayırma ki Haşa Erdoğan ve Ak Parti '' Allah 1 '' dese karşı gelecek kadar ihtilafta olanlar bunlar.

Tam cephe Sayın Cumhurbaşkanımıza ve onun müdafaa ettiği değerlere hücum ediyorlar. Bunlar daha düne kadar Erdoğancı ve Ak Partici diye YANDAŞ diye yaftalananlar idi.

Peki, bu yukarıda bahsettiğim sözde muhalif ama aslında vatan haini olan gayrı milli kesimler bilhassa CHP, FETÖ ve HDPKK ya yakın olduğu aleni olan kesimler hiç bu tarafını değiştiren yazar, çizer ve yorumculara '' siz düne kadar Erdoğancı idiniz ama şimdi korkunuzdan yer değiştirip onun karşısına geçtiniz '' diyorlar mı?

Asla!

Hatta onlarla dün düşman gibi olduklarına bakılmaksızın '' omuz omuza Erdoğan liderliğindeki milli güçlere adeta kudurmuş gibi taarruz etmektedirler.

 Şayet Erdoğan’ı ve Ak Partiyi savunup da eleştirenler '' korkularından yer değiştiriyorlarsa '' bu güruh onlara neden saldırmıyor?

Mesela 2016’ya kadar Erdoğan ve Ak Partinin yanında olan ama bugün şeytanla bile işbirliği yapmaktan çekinmeyen Kararsızlara, kendilerinin KABATAŞ YALANCISI taktıkları dönek yazara tek kelime saldırıyı bırakın eleştiri dahi yaptıklarını duydunuz mu?

Asla duyamazsınız!

Çünkü aynı üst akıldan emir aldıkları ve kendileri ile kardeş oldukları bu güruhun ''Bizim yapamadığımızı Fetoş yapıyor, şimdi cemaati destekleme zamanı'' diyen alçakların samimiyetle Erdoğan’dan ve onun lideri olduğu milli güçlerden ricat ettiklerini (döndüklerini) biliyorlar.

Onlar kime ne diyeceklerini çok iyi bilirler.

Peki, bu güruh asimetrik saldırıyı kime karşı yapıyorlar?

Çok açık kime karşı yaptıkları!

Halen samimiyetle Erdoğancı, yerli ve milli olduklarını bildikleri ama insan olmaları sebebi ile doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir yazar, çizer ve medya mensupları var. Onlara karşı yapıyorlar bu asimetrik kirli saldırılarını...

İsim vermeye gerek yok. Zaten bu hesabın müdavimleri kimlerden bahsettiklerimi rahat anladılar... Biz sadece bir niyeti deşifre etmeye çalışıyoruz burada.

Sadece yazının başında Sayın Nagehan Alçı’dan bahsettiğim için onu tekrar konu edeyim…

Alçı, ne Ak Parti ne de katıksız Erdoğancı diye bilinen bir isimdir zaten. Dün de eleştirileri vardı bugün de olabilir yarın da! Ne gemisinden inmesi ya da binmesi?

Zaten Habertürk’teki yazısında kendisi de bahsetmiş. '' Sayın Erdoğan 2013 Gezi Vandalizm’inden de 17-25 Aralık Emniyet ve yargı susturuculu darbe teşebbüs sürecinden de 15 Temmuz dan da daha güçlü. Hatta Devlete hâkimiyeti bakımından Abdülhamit ve Atatürk dönemlerinden de daha fazla güçlü bir konumda.'’

E şimdi bir önceki yazısında Alçı’nın '' gemiden inmek istediğini iddia edenler '' geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazısından sonra ne diyecekler?

Kaldı ki Sayın Alçı Erdoğan yanlısı bir medyada yazmıyor ki?

Her gün Erdoğan karşıtlarının fütursuzca milli değerlere saldırdığı Erdoğan karşıtı bir medyada yazıyor ve konuşuyor.

O halde Nagehan Alçı’nın bu fikirlerinden rahatsız olmakneyin nesi?

Şayet Nagehan Alçı’nın gerçekten Erdoğan karşıtı olduğunu bilse bu hainler aynı KARARsızları tuttukları gibi onu da el üstünde tutarlar.

Şayet bazı yazarların ara sıra eleştirel yazılarının devamlı olacağını bilseler onları da el üstünde tutar ve '' korkuyorlar bu yüzden gemiden inmeye çalışıyorlar '' demezler.

Parlamenter sisteme yani koalisyonlar ve istikrarsızlık sistemlerine dönmenin ben şiddetle karşısındayım. Sayın Alçı’nın tekliflerine de iştirak etmiyorum. Varsa şayet eksiği gediği üzerinde tadilat yapılıp Başkanlık ya dabizde ki adı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devamını arzu ederim!

Ama bu Nagehan Alçı’nın gemiden inmek istiyor gibi bir saçmalığı düşünmemi de gerektirmiyor.

Hakikaten Sayın Alçı’nın dediği gibi çok komik oluyorlar. O, bu manada bahsedilen gemide hiç olmadı ki!

Bununla birlikte, Nagehan hanımın Sayın Erdoğan’a ve Türkiye’ye olan sadakat ve sevgisinden de şüphem yok. O kendince Başbakanlık Hükümet Sisteminin ülkemize daha faydalı olacağına inandığı için bu görüşlerini yazıyor. Lakin ben buna katılmıyor ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devamını münasip görüyorum.

Farklı düşüncelere tahammüllü olmalı ve hemen yaftalamalarda bulunmamalıyız.

Bilmiyorum çok mu zor?

Kim hangi gemiden iner?

Zamanla anlayacağız inşallah…

Yorum Yazın