Ufuk COŞKUN

Ufuk COŞKUN

Mail: ufukcoskunn@gmail.com

İçerideki provokasyona dikkat!

10 Kasım’da birçok okulun, ülkenin Müslüman çocuklarına secde ettiren o malum etkinlik ile boy göstermeleri ardından başörtülülere yapılan sokak saldırıları, milletin anasına, bacısına söven provokatörler ve siyanürle intihar vakaların yaygınlaşması…

Bu hadiselerin sıradan hadiseler olmadığını sanırım söylemeye gerek yok. Türkiye, Erdoğan liderliğinde uluslararası arenada önemli kazanımlar ve başarılar elde ettikçe içeride toplumu germeye yönelik tuhaf olaylar baş gösteriyor.

FETÖ’nün asla vazgeçmediğini ve vazgeçmeyeceğini bir an olsun aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.

Kıymetli dostlar, bugün karşımızda din, para ve siyaset temelli üretilen politikalarla dünyayı her geçen gün felakete doğru sürükleyen geniş bir ağ var. FETÖ, din üzerinden reel siyaset üreten bu mekanizmanın sadece bir unsurudur.

Daniel’in 7 aşamaya ayırdığı kıyamet senaryosunun merkezinde Türkiye var. Kehanetlere göre bazı afetlerin ve oluşturulacak kaosun Türkiye’nin sonunu getireceğine inanıyorlar.

Türkiye’nin Suriye ile ilgilenmesiyle birlikte Daniel kehanetleri yeniden Türkiye’ye odaklandı. 2012 yılında Yeni bir kehanet meali ortaya atılmıştı. Bir yazımda detaylı olarak işlemiş olmam lazım.

Yeni meal şöyle;

23/ Günahkârlar yanıp nüfuzları söndükten sonra ortaya küstah ve düzenbaz bir hükümdar çıkacak.

24/ Gücü büyüyecek ama başkasının gücü olacak inanılmaz zararlar verecek, girişimlerinde başarılı olacak muktedirleri ve azizleri yok edecek.

25/Yaratığı bolluk ve kurnazlıkla kazandıklarından yüreğini kibir bürüyecek, huzur içinde yaşayan çok adamı mahvedecek ve önderlerin önderleriyle kavgaya tutuşacak ama kimsenin eli değmeden kendine yenilecek!

Bu kehanet metinlerinde adı geçen lider, tahmin ettiğiniz gibi Tayyip Erdoğan’dır.

FETÖ, 2012’den beri sistematik olarak Erdoğan’ı bu yeni kehanetlerdeki ifadelerle eleştiriyor ve operasyon yaptırıyor muydu?  Erdoğan’ı düzenbaz, hırsız, Yezid vs sıfatlarla ilk hakaret eden de bu Tapınakçı terör örgütüydü.

Mealde, nüfuzları sönen kesimlerin ise kimler olduğu ortada! Sonrasında güçlenen ve önderlerin önderine kafa tutan ve kavgaya tutuşan da Erdoğan’dan başkası değil.

Burada son cümle dikkat çekici, “Kimsenin eli değmeden kendine yenilecek… “ Bir ara Erdoğan’ın zehirleneceğini ima eden sözleri de vardı. Bu konuda umarız gerekli tedbirler alınmıştır.

Netice itibariyle,  gerek siyanürlü intihar vakaların gerekse toplumu kutuplaştırmaya yönelik tertiplerin arkası çok iyi araştırılmalıdır. Komşumuz İran başta olmak üzere birçok ülkede iç karışıklıklar baş gösterdi.

Türkiye ise Armagedon projesini bozduğu için Deccal ilan edilmiş durumdadır. Dolayısıyla önümüzdeki 20-30 yıl boyunca sürekli hedefte olacaktır.

Küresel ekonominin %40’dan fazlasını 113 ailenin kontrol ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Amerikan ekonomisinin %60’nı da %1’lik bir grup kontrol etmektedir. İşte bu yüzde birlik dilimi oluşturan oligarklarla mücadele ediyoruz.

Küresel finans endüstrisine hükmeden, Hollywood, müzik, iletişim, medya ve teknoloji sektörünü tekelinde bulunduran kıyametçi, evanjelik, kabalist, ezoterik yapıdaki bu açgözlü sapkın topluluk 200 yıldır dünyayı sömürüyor.

Çünkü küresel kapitalist sistemin halklarla, insanlık değerleriyle ciddi bir sorunu vardır.

Bizim yazar-çizer, aydın, akademisyen, siyasetçi tayfamız hiç öyle komplo vs demeden dünyada birçok gizli örgüte kaynaklık eden Ezoterizm, Alşimizm, Okültizm ve kutsal metinler üzerinde çalışmalar yapmalıdır. İlahiyat dünyası demeye korkuyorum çünkü onların bu taraklarda hiç bezi yok!

Ve kehanetler üzerinden yola çıkarak yeni bir dünya tasarımı hedefleyen kıyametçi yapıların Mesih’in geliş sürecini hızlandırarak büyük bir dünya savaşı çıkartmak ve yeni bin yıllık Tanrı İmparatorluğu’nu tesis etmek gibi amaçları üzerine oturup çalışmalıyız.

4 Şubat 1863 yılında İstanbul'da kurulan Osmanlı Merkez Bankası'nın sermaye ortakları arasında bulunan Mayer Amschel Rothschild’in ve Abdülhamid Han'ı devirdikten sonra Hazine-i Hassa'ya ait tüm toprakların işletmesinin National Bank of Turkey'in şirketi olan Turkish Petroleum Company'a verilmesi sürecini bilmezsek bu adamları çözemeyiz.

Türkiye, küresel ölçekte tasarlanan projelerin uygulama sahası gibi duruyor. Buna mani oldukça yeni hadiseler baş gösteriyor.

Fakat kim ne derse desin küreselcilerin yönlendirmesiyle iş tutan siyasetçiler, yeni dönemin kaybedenleri arasında olacaktır.

Dünyadaki vesayet sistemi çatırdadı. Allah, geçmişte olduğu gibi tarihin bu evresinde de yine Türkiye’nin önünü açmaktadır. Nasıl ki Osmanlı kurulmadan evvel Bizans mali ve siyasi çöküntü içerisindeyse bugün de ABD aynı durumdadır. Bu tarihi kırılma anını ve Erdoğan avantajını çok iyi kullanmalıyız.

Yorum Yazın