Elif E. BAYRAKTAR

Elif E. BAYRAKTAR

Mail: elif.alaca@hotmail.com

Kur’an Anarşizmi Lanetler

Anarşizm düzen tanımamak, yıkıcılık, isyancılık ve bozgunculuktur. Anarşi kaos ve kargaşadan beslenir. İnsanlık, tüm dünyada yaşanan anarşiden, kanlı terör eylemlerinden kurtulmanın özlemi içindedir. Dünyanın birçok yerinde, terör eylemlerine karşı alınan önlemler güçlü ülkelerde dahi etkili olmamaktadır.

Anarşizm devletsiz, kanunsuz ve her insanın kendi başına buyruk yaşayacağı bir düzensizlik isteyenlerin görüşüdür. Terörizmle desteklendiğinde de barışın, dostluğun, kardeşliğin, uzlaşma ve hoşgörünün karşısındaki karanlık görüş ve ideolojilerin bir uygulaması anlamına gelir. Kur’an ahlakının temelini ise söz ettiğim bu güzel ahlak özellikleri oluşturur. Çok açıktır ki, anarşizm de terör gibi İslam ile tamamen çelişir. İnsanlığı güzel ahlak ve huzurlu bir hayata ulaştırmayı amaçlayan bir din için kuşkusuz kural tanımazlık ve düzen yıkıcılığın odağı olan anarşi en tehlikeli ve zararlı faaliyettir.

20. yüzyılda, birçok felsefi akımın ortak dayanağı olan Sosyal Darwinizm ideolojisinin yaygınlaşması nedeniyle, tüm dünya telafisi zor bir zarara uğradı. İnsanlara amaçsız var oldukları ve kimseye karşı sorumluluk taşımadıkları telkinleri aşılayarak tetikleyici işlevi gördü ve masum insanlarının kanlarının dökülmesine neden oldu. İdeolojinin etkisi bugün de devam ediyor ve tüm dünyadaki terör ve şiddet eylemleri, bir yandan bu sapkın teori ile de besleniyor.

Anarşizm bozgunculuktur ve şiddet kullanarak mevcut düzeni yıkmaya, yerine kendi ideolojisi doğrultusunda yeni bir yönetim kurmayı hedefler. Şiddet, çatışma ve savaş, anarşistlerin adeta kutsal kavramları gibidir. Din ahlakından uzak yetiştirilmiş, hiç kimseye karşı sorumluluk hissetmeyen saldırgan insanları dizginlemek çok zordur.

 Anarşist grupların başlattığı kavga, çatışma ve duygusal şiddet, Allah’ın buyruklarına tamamen aykırıdır. Kur’an'daki tarifine göre müminler öfkelerini yenen, dengeli, akılcı ve ılımlı özelliklere sahip insanlardır ve kendilerine yapılan kötülüğü dahi iyilikle uzaklaştırmakla sorumludurlar. Dolayısıyla inanan bir insanın anarşist yöntemlere ve kanlı ideolojilere en ufak bir sempati duyması söz konusu değildir. Din adına eylem yaptığını söyleyen kişilerin, dini değerlerle alakaları yoktur, bu gruplar arkalarındaki güçlerin emir ve çıkarları doğrultusunda hareket ederler.

Anarşizm, hedefine ulaşabilmek için masum insanları hiç düşünmeden yok edebilir. Hedeflerine giden her yolu meşru gördükleri için, anarşistler kolayca terör eylemleri gerçekleştirebilirler.

Kur’an'a göre, haksız yere saldırı ve masum insanları öldürmek çok büyük bir suçtur. Yüce Allah bir ayetinde şöyle buyurur: "... Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur..." (Maide Suresi, 32)

Tek bir insanı suçsuz yere öldürmenin tüm insanların öldürülmesi gibi olduğu hükmü varken, saldırıların, katliamların ve intihar saldırılarının ne denli büyük bir suç olduğu ortadadır.

İslam dini zarara zararla, zulme zulümle karşılık vermez. Kur'an anarşi, bozgun ve terörle birlikte her türlü fitne ve fesadı da lanetler. Toplumda fitne çıkararak bozgunculuk yapmanın dehşetini, "O yeryüzünde iş başına geçti mi, orada fesat çıkarmaya, ekini ve zürriyeti kökünden kurutmaya koşar. Allah fesadı sevmez" (Bakara Sûresi, 205) buyurarak haber verir Rabbimiz.

Ayrıca, “Fitne, katilden daha beterdir" (Bakara Sûresi, 217) ayetiyle fitne çıkarmanın insan öldürmekten daha tehlikeli ve zararlı olduğuna dikkat çeker.

Çünkü bir insanın öldürülmesi tek bir kişi ile sınırlı iken fitne çok geniş kitlelere ulaşabilir. Peygamberimiz(asm), fitne yüzünden meydana gelmesi muhtemel olayları, “Birtakım fitnelerin yağmur selleri gibi evlerinizin arasında aktığını görüyorum” sözleriyle haber verir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Resulullah, güzel ahlakı hayatı boyunca en güzel şekilde fiilen sergiler, ümmetini fitneden sakındırır.

"Fitneden kaçının! Çünkü o esnada dil, kılıç darbesi gibidir." (İbn-i Mace, Fiten, 24 )

Yüce Allah insanların arasını düzeltmeyi ve iyiliği emreder. Kur’an’da, “…Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip-koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir” (Rad Suresi, 25) ayetiyle anarşi, terör, şiddet içeren her türlü bozgunculuk yasaklanır. Rabbimiz tüm bozguncuları lanetler ve onları bekleyen sonsuz azabı haber verir.

İslam’ın kelime anlamı barıştır; İslam barışı ve uzlaşmayı emreder. Kur’an’da yasaklanan bozgunculuk ise, anarşizmin ana özelliğidir. İslam bir nurdur. Din adına terör yaptıklarını söyleyenler Kur’an’ın nurundan yararlanamayan ve kendi karanlık gözlüklerinden bakanlardır. Cinayet işleyeni bile affetmemizin bizim için daha hayırlı olacağını bildiren İslam’ı anarşi ve terörle ilişkilendirmek büyük yanılgıdır, iftiradır.

“Terör ve anarşi insan vücudunda bulunan hastalık mikrobu gibidir. Vücut sağlıklı ve kuvvetli olursa orada bulunan mikrobun bir etkisi olamaz. Beden zayıflayınca mikrop faaliyete geçerek bünyeyi yok eder. Devletler bir insan bedeni gibidir. Bu bedenin sağlıklı olması, maddi ve manevi açıdan sağlıklı olunmasına bağlıdır. Dengenin bozulması terör ve anarşinin meydana çıkmasını sağlar. Asrımızın belası olarak bilinen terör ve anarşiyi destekleyen bazı kişi ve kuruluşların olduğu bilinmektedir. Bunların zararsız hale getirilmesinin çareleri bulunmalıdır. Kişisel olayları önlemek kolaydır. Devlet ve kuruluşların yaptırdıklarını önlemek kolay değildir. İslam bunun çaresini kuvvete bağlar. Manevi kuvvet içeride oluşturulacak fitneyi önler. Maddi güç ise dışarıdan gelebilecek saldırıları bertaraf eder.” (*)

Tüm dinler ve vicdan sahibi her insanın tarafından lanetlenen ‘zulüm’, anarşizmin özüdür ve bu zulüm terörist gruplarca sistemli olarak övülür, meşru gösterilmeye çalışılır. Bu azgın ve kural tanımaz anarşi gruplarına karşı tek çare, imana ve Kur'an’ın hakikatlerine sarılmaktır.

 

 

(*) Kur’an Ayetleri Işığında Terör ve Çözüm Önerileri, Prof. Dr. Remzi Kaya

Yorum Yazın