Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

Mahalle Medyası Neresi Oluyor?

Milli Medyayı İslamcı ve seküler diye ayırt etmek istemiyorum.  Aslolan şu an da milli olmaktır ve büyük ölçüde olunuyor ama adil de olalım…Mahalle medyası deyince sadece “İslami medya veya muhafazakar medya” değil “Milli medya da” anlaşılmalıdır. Bu kesimde tartışma olsun tabi ki ama adil olsun… 

Evet, mahalle medyasında kriptolar da var, Kur’an’ın tabiri ile “Kalbi hastalıklı” tipler de. Kimdir bu kalbi hastalıklı tipler? Biraz onlardan bahsedelim.

Kur’an’da malum iki tip insan vardır ana hattı ile…  İnanan ve inkâr edenler. Ancak inananlar da, inkârcılar da kendi aralarında çeşitlidir. İnanmayanlar içinde (Kâfir, müşrik, münafık, mülhid, münkir vs gibi) işte inananlar arasında da “Kalbi hastalık sahibi” diye belirtilen bir zümre vardır. Yüce kitabımız Kur’an bunlardan “Kaybedenler” olarak bahseder.

HAC suresi 11’inci ayetinde “İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır” şeklinde anlatır bu kalbi hastalıklı kulları.

Daha somut bir misal ile anlatacak olursak, malum “Huneyn savaşı” vardır İslam tarihinde. Allah(cc) Tevbe suresinde, bu savaş üzerinde önemle durur…  Tevbe suresi 25’inci ayeti kerimede “Allah birçok yerde, bu arada Huneyn Savaşı’nda gerçekten size yardım etmiştir. O gün sayıca çokluğunuza güvenmiştiniz, fakat bunun size hiçbir yararı olmamıştı; o yer geniş olmasına rağmen size dar gelmiş, nihayet geriye çekilmeye başlamıştınız.”

İşte bu Huneyn savaşında, inananların safında olduğu halde, Müslümanlar mağlup duruma düşünce “Muhammedin büyüsü bozuldu” diyenler oldu…

O gün imandan çok küfre yakındı sanki bir kısım Müslümanlar ki bunların hepsi de sahabe idi… İşte Müminler ve önderi geçici de olsa mağlup duruma düştüğünde “Büyünüz bozuldu” sözlerini duymamıza vesile olabilir. Bu bizim moralimizi bozmamalı ve mücadele bırakılmamalıdır.

Zira Allah’ın yardımını onlar hesap etmese de Kur’an bize aynı ayetlerde ve başka birçok ayet’ de haber vermektedir.

İşte bizim mahalle medyasında da en ufak bir mağlubiyet de “Büyü bozuldu” diyenler çıkmaktadır ve daha da çıkacaktır. Misal 15 Temmuz başarılı olsa Fehmi Koru ne derdi? Ahmet Tasgetiren ne derdi? Kendini mütefekkir zanneden ama çoktan mahallemizden irtidat etmiş olanlar ne derlerdi? O yüzden “Kalbi hastalıklı” tiplere her zaman hazırlıklı olmalıyız. Ne yazık ki bunlar da hayatın normal akışı içerisinde olacaktır!

Bu manada "Gezi vandalizmi", "17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe teşebbüsü" ve "15 Temmuz askeri darbe teşebbüsü" milli ve yerli Müslümanlar için adeta bir Huneyn imtihanıdır.

Yorum Yazın