Mustafa ALBAYRAK

Mustafa ALBAYRAK

Mail: mustafa@teknikelektrik.com

Milli Olmak Erdoğan Değil Türkiye Meselesidir

Türkiye de veya diasporada yaşayan, hiç bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımızın, dindar hatta Müslüman olma mecburiyeti yoktur.

Bu, mevcut hukukumuzda da, İlahi Hukukta da( Kuran’a göre de ) böyledir...

Ama herkes, Türkiye Cumhuriyetinin başarısına desteğe yani milli olmaya mecburdur.

Şeri Hukuk (ki temel kaynağı Kuran ı Kerim dir) Bakara 256 da çok sarih ifade ettiği üzere “DİNDE ZORLAMA YOKTUR.”

Yani kimseyi Müslüman olmaya, icbar edemezsiniz.

Ama evinizi, barkınızı, malınızı, mülkünüzü, vatanınızı, devletinizi, müdafaa etmeye mecbursunuz!

Buna herkes uymalıdır.

Ülkemize 911 km hudut boyu olan bir komşu devlet, 2011 Mart ayından beri parçalanmaya ve boylu boyunca, orada 40 yıldır mücadele ettiğimiz ve binlerce şehit verdiğimiz bir TERÖR ÖRGÜTÜNE DEVLET KURDURULMAYA çalışılmaktadır…

Ne Türk Devleti ne de vatandaşları bu gerçeğe sırtını dönemez.

Gemi misali çok mühimdir.

Aslında hepimiz aynı gemideyiz sözü ile alakalı Resul i Ekrem (a.s) efendimizin meşhur bir hadisi şerifi var.

Aynı gemi de yolculuk edenlerden üst kattakilerin suyu var ama alt kattakilere su vermiyorlar.

Altta susuzluk çekiliyor.

Bu kez alt katta bulunanlar su ihtiyaçlarını gidermek için geminin tabanını delip su almak istiyorlar!

Üst kattakiler de ''ne oluyor size? Eğer geminin tabanında delik açarsanız, gemi su alır ve hepimiz batarız '' derler.

Şayet üst kattakiler alt kattakilere '' bize ne onların sorunu '' deseler.

Gemi su alır ve batar.

Üst kattakilerin alt kattakilerden veya gemi kaptanından, dini, mezhebi, ırkı, rengi farklı olabilir.

Ama aynı gemi de bulunanlardan, geminin batmasına sebep olacak bir hata veya çılgınlık geldiğinde diğerlerinin ona müdahale de bulunması şarttır.

Türkiye’yi parçalayacak olan hamlelere kimse sessiz kalamaz.

Kendi ideolojiniz elbette olabilir.

Sağcı, Solcu, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Arnavut, Laz, Çerkez olabilirsiniz!

İslamcı, Komünist, Kemalist, Atatürkçü veya Liberal de olabilirsiniz!

Ama “bana ne Türkiye’nin istiklalinden” diyemezsiniz. “Bana ne Türkiye’nin İstikbalinden” diyemezsiniz!

Beka sorunu “benim değil ERDOĞAN’ın sorunu” diyemezsiniz!

110 sene evvel dedik aynısını!

O günün İslamcıları da tıpkı İttihatçılar gibi, “ABDULHAMİD GİTSİN DE NE OLURSA OLSUN” demişlerdi!

“Abdülhamid kalacağına ülke yıkılsın!”

ya da “Edirneyi Enver alacağına, Bulgar alsın” diyenler gibi yapamayız...

Erdoğan’ı devirmek için şeytanla bile iş birliği yaparız diyen ahmak, vatansız salaklar!

1909 27 Nisanında da aynısını diyen atalarınız sadece Abdülhamid’i değil Devletimizi de HAL ettiler, devirdiler!

Abdülhamid değildi hedef aslında...

Osmanlı Devletinin parçalanması ve Enerji Petrol bölgelerinin, emperyalist devletlerin eline geçmesi ve bölgemizin pay edilmesiydi.

Şimdi ki hedef de aslında Erdoğan değil…

Enerji paylarında Türkiye’nin haklarını emperyalistlere peşkeş, çekmediği için Erdoğan devrilmek isteniyor.

Ve eski Türkiye de olduğu gibi devletimizi, dişleri sökülmüş bir canlı haline getirmek istiyorlar.

Bizi müstakil bir devlet gibi, kendi istikbalimize karar vermemize mani olmak istiyorlar.

Bizi, 2.Dünya savaşından sonra oturttukları NATO kucağından kalkmamıza, izin vermek istemiyorlar!

Kendi geleceğimize, çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimize, topraklarımız da ne yetiştireceğimize, hangi enerji kaynaklarından istifade edebileceğimize, bizim değil kendilerinin karar vermesini istiyorlar!

Bu yüzden biz kendi istikbalimiz için, milli gördüğümüz, Türkiye’nin faydasına ne kadar mevzu varsa Milletimizin Devletimizin yanında yer almalıyız...

İdeolojimiz din, dil, renk, ırk kökenimiz farklı olabilir.

Ama aynı gemide bulunan aynı ülkenin vatandaşları olarak bekamız için bunu yapmalıyız… Mevzubahis vatan ise gerisi teferruattır düsturu ile içeride savunduğumuz her türlü ideolojiyi bir kenara bırakarak yek vücut olmalı ve bu güzel ülkemizi payidar kılmalıyız.

Yorum Yazın