Bekir BAŞYURT

Bekir BAŞYURT

Mail: bekirbasyurt@hotmail.com

Osmanlı Sultanlarının Cuma Selamlığı

Osmanlı Devletinde, padişahların Cuma namazına gidiş törenine, Cuma selamlığı yada  Cuma alayı denirdi..

 

Padişahlar cuma namazı için genelde..Osmanlı hanedan ailesinin bizzat yaptırıp vakfettiği selatin büyük camileri tercih ederlerdi. Ayasofya, Sultanahmet, Beyazıt, Eyüp Sultan, Süleymaniye camileri tercih edilirdi..

Sultan 2. Abdülhamit dönemide çoğunlukla Yıldız Sarayı yakınında inşa edilen Hamidiye camisinde Cuma selamlık törenleri yapılmıştır..

İlk dönem padişahlar Cuma namazına at üstünde gider iken, 2.Abdülhamit dönemi atlı araba ile gitme adeti gelişti..

Osmanlı tarihi boyunca, bu gelenek  sürekli  yaşatılmaya çalışıldı. Hastalık ve özel durumlar    haricinde..selamlık, yapılmayan en uzun dönem 1593-1595 yılları arası, yaklaşık iki sene boyunca, ordu içindeki isyanlar yüzünden  yapılamamıştır..

Son Halife Abdülmecit Efendi Avrupa'ya sürgün edilene kadar Cumhuriyetin ilk yıllarında bile, bu tören gerçekleşmiştir..

Cuma selamlığı töreni, halka açık bir tören olması sebebiyle gayet önemli bir olaydır.
En önde padişah, arkasından; şehzadeler, nazırlar, paşalar ile namazın kılınacağı camiye doğru tek sıra halinde hareket ederlerdi..

Sultan Vahdettin ve son Halife Abdülmecit Efendi dönemlerinde  İstanbul işgal edildiğinde  dahi bu töreni sürekli yapılmıştır..


 
18.Yüzyıl sonlarına doğru halktan  gelen şikayetlerin Cuma günlerinde toplanması,  alınması uygulanması başlatıldı. Önceden dilekçelere yazılan şikayetler sonrasında, bu selamlık töreninde  bulunan görevliler aracılığıyla toplanıp saraya iletilirdi..

2.Abdülhamit döneminde selamlık töreninde  bazı değişiklikler yapıldı. Sultan camiye atlı araba ile ilk defa bu dönem gitti. Padişah saraydan çıkarken bando marşları ile törene başlanırdı. Yabancı misafirlerin ve sefirlerin  töreni rahat izleyebilmesi için özel yerler ayarlanır ve güvenlikleri sağlanırdı..

Sultan 2.Abdülhamit döneminde saraya bir muhafız birliği kuruldu. Bu birliğe 'Söğüt Muhafızları' adı verildi..Söğüt muhafızları 200 askerden oluşan, sürekli padişahı koruyan atlı koruma birliği idi. Kendilerine has süslü, gösterişli kıyafetleri vardı..Muhafız seçmeleri yapılırken, bu askerler..Kayı boyundan, Karakeçili aşiretinden seçilirlerdi. Askerler  sakallı yada sakalsız  olabilirdi. 5 vakit namazını kılanlar tercih edilirdi. Genelde yapılı uzun boylu olan askerlerden seçilmiştir.


Söğüt'te Ertuğrul Gazi'nin türbesi önünde yemin töreni yapıldıktan sonra gerekli eğitimleri alan askerler..İstanbul Yıldız Sarayında göreve başlarlardı. Padişah nereye giderse, önünden ve   arkasından gidip güvenliği sağlarlardı. At üstünde sağ ellerinde 90 derece dik mızrak taşırlar. Mızrağın alt ucunu atın üzengi demirine dayarlardı.Söğüt muhafızları, Sultan Abdülhamit dönemi kurulup 5.Mehmet, 6.Mehmet (Vahid-üd-din) ve son Halife Abdülmecit Efendi Avrupa' ya sürgün edilene kadar yaklaşık yarım asır görev yaptılar..

Sultan 2.Abdülhamit dönemi Cuma selamlığında yaşanmış çok önemli bir Sultana suikast olayı var..1905 yılında bir grup Ermeni terörist Sultana suikast  planladı. Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni  devleti kurmak için çalışan Ermeni  devrimci federasyonun bir grup suikast hücresi..selamlık suikasti öncesi  Yıldız sarayı ve Hamidiye cami civarlarında keşif yaptılar. Sultanın saraydan camiye araba ile ne kadar sürede geldiği hesaplandı. Saray ile cami arası atlı araba ile 1 dakika  42 saniye sürüyordu..Namaz süresi hesaplandı..Camiye kaçta giriliyor..Kaçta çıkılıyor. Titizlikle kayıt altına alındı.

21 temmuz 1905 cuma tarihi suikast için seçildi. Zaman ayarlı içi küçük demir parçalarıyla doldurulmuş 80 kg'lık bir bomba araba içine yerleştirilip cami önüne önceden bırakıldı. Padişah namazdan çıkacağı zaman bomba patlayacaktı.. Öyle ayarlanmıştı...

Fakat teröristlerin hesaplayamadığı küçük  bir detay planı bozdu. Namaz sonrası, padişah tam çıkacak iken, Şeyhülislam Cemalettin Efendi  Sultanla bir meseleyi konuşmak istediğini belirtti. İkili  konuşurken cami önüne araba içinde bırakılan bomba korkunç bir gürültü ile patladı. Padişah cami içinde olduğu için olaydan yara almadan kurtuldu. Dışarda cami önünde ortalık bir anda savaş alanına döndü. Olay yerinde 26 kişi hayatını kaybetti ve 58 kişi yaralandı..20 at telef oldu. Sağa sola patlama ile dağılan şarapnel parçaları, binalara ve önüne çıkan herşeye zarar verdi. Patlamanın olduğu noktada 70 cm derinliğinde bir çukur oluştu.

Olay yerinden toplanan delillerle, suikastı planlayan, yardımcı olan, yaklaşık 40 kişi tespit edildi..

Liderlerinin Belçika vatandaşı Edward Jorris olduğu tespit edildi. Zanlıların çoğu yakalandı. Kısa sürede liderleri Jorris'te  yakalandı. Jorris  yargılanırken Başta Belçika hükümeti olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi  ayağa kalktı. Jorris'in  Belçika'ya iade edilmesi  için diplomatik süreç  başlattılar. Yargılama sonrası mahkeme idam cezası verdi. Yaklaşık  6 ay süren hukuki süreç ve Avrupalı devletlerin baskısı sonrasında Sultan Abdülhamit idam cezasını müebbet hapise  çevirdi. Pasaportuna el konulup  Avrupa'ya sınırdışı edildi. Yapılan tahkikat sonucu sadece suikast girişimi için 300 bin Frank para harcandığı tespit edilmiştir..

Avrupada pekçok ülkede kraliyet ailelerinin bu tip törenleri gelen yabancı turistler için canlandırılmaktadır.

Ülkemizde de 'Cuma Selamlık Töreni' tekrar canlandırılabilir.

Yabancıların tarihin derinliklerinde kalmış bu ritüeli yerinde görmeleri güzel olmaz mı..

Cuma selamlığı  törenlerini izlemek, Osmanlı Padişahını yakından görmek için hem yerli halk, hem de dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen  ziyaretçiler törenin yapılacağı güzelgah üzerinde, en güzel yerleri kapmak üzere birbirleriyle yarışırlardı..Birçok Avrupalı seyyah, zamanında bu törenleri fotoğraflamıştır..
Osmanlı döneminin yerli yabancı pek çok matbaası, Cuma Selamlığı törenlerinin kartpostallarını renkli ve siyah beyaz basmıştır..

Yorum Yazın