Ufuk COŞKUN

Ufuk COŞKUN

Mail: ufukcoskunn@gmail.com

PKK/YPG Kürt Düşmanıdır!

4 Kasım 2016 tarihinde HDPKK’dan yakasını kurtarmak isteyen Kürt halkı, TSK’nın yürüttüğü titiz operasyonla rahat bir nefes almaya başlamıştı.

Hendek terörünün patlak verdiği tarihlerde; Bayık, "Erdoğan'ı ve AKP'yi devirmek istiyoruz” derken Demirtaş; “Seni asmayacağız adil yargılayacağız” diyordu.

Neden böyle tehditler savuruyorlardı? Çünkü Kürtler, cumhuriyet tarihinin en rahat, en huzurlu en özgür yıllarını Erdoğan döneminde yaşamaya başlamıştı. İşte bu rahatı, huzuru ve mutluluğu onlara çok gördüler. Fakat asıl neden her geçen gün kadim Türk-Kürt ittifakının tesis ediliyor olmasıydı.

Bu yüzdendir ki, hendek kazarak Kürtlerin evlerini başına yıkmanın, anaokuluna bomba tuzaklamanın, evlere atılan roketlerin, 400 tane okulu kundaklamanın, camileri yakmanın nasıl bir siyaset olduğunu hala anlatamadılar.

Ne zaman Kürtler rahat bir nefes almaya başlasa onlara inanılmaz cazalar kestiler.

Barış kisvesi altında zavallı bir çocuğu paramparça eden sonra utanmadan gülücükler dağıtan üstüne katil Erdoğan diyerek sloganlar atan psikopat bir zihniyet bu!

Sırtını ABD’ye dayayarak Türkiye’ye kabadayılık yapan, “mal mal” bakacaksınız diyerek düşmanlıklarını her fırsatta ortaya koyan terör yandaşları bugün de Türkiye’nin Kürtlerin de lehine olabilecek bu büyük operasyonuna “işgal” diyebiliyor!

Peki, o yüzden mi Tel Abyad’da Kürtler sevinç çığlıkları atıyor?

Takip edenler bilir, bu fakir, bir Türkmen olarak yıllardır kadim Türk-Kürt kardeşliğini dillendirir. Çünkü Kürtler, ilim, irfan ve kültür mirasının aktarımında öncü rol oynamış karakterli, onurlu, ahlak, vicdan ve erdem sahibi kaliteli bir halktır. İşte bu halkın medeniyet ayarlarıyla oynadılar.

Onları bizden uzaklaştırmak için PKK/PYD/YPG ve HDP gibi medeniyet, insan, kültür, İslam ve Kürt düşmanı bir örgütü başımıza bela ettiler. Küresel sistem PKK eliyle kadim Kürt halkından Selahaddin Eyyubi’nin intikamını almaya çalışıyor.

Bu topraklarda Türklerle Kürtler ebediyen birbirlerine düşman olsunlar diye ne gerekiyorsa yaptılar. 90’lı yıllarda FETÖ’cü, Kürt düşmanı subayların marifetiyle Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceden geçirilen Kürtler, PKK’nın taban bulmasında önemli bir rol oynadı.

Erdoğan, 90’lı yılların bu ceberut devlet anlayışını yerle yeksan ederek bu oyunu bozdu. PKK’nın ve onun siyasi kanadının elindeki tüm argümanları boşa çıkardı. 

Onlar da Amerika gibi emperyalist bir ülkenin emellerine hizmet etmeyi tercih ettiler. Bir de üstüne alçakça “Saray Gladyosu” diyerek Erdoğan’ı katil, terörist, DAEŞ’çi ilan ettiler. Yetmedi TBMM’de Türkiye’ye açıkça meydan okudular.

Diğer taraftan, Türkiye’nin terörle mücadele operasyonuna destek vermeyen ülkeler, vaktiyle Bosna’da yüzbinlerce masum insan katledilirken, kadınlar tecavüze uğrarken sadece seyretmekle yetinen AB ülkeleridir.

Filistin’de 50 yıldır çocuk öldüren İsrail’e karşı tek bir adım atmadılar. Irak’ta, Afganistan’da, Orta Afrika’da, Suriye’de ve dünyanın birçok bölgesinde sivil masum Müslüman kanı akarken sessiz kaldılar.

Mülteci çocuklar Akdeniz sahillerinde can verirken tepki vermeyen AB, bir yılda 10 bin mülteci çocuğunun kaybolması hakkında da bir şey söylemiyor. Ama Türkiye’nin vahşi terör örgütüne yönelik başlattığı barış harekâtına yüksek perdeden itiraz ediyor.

Erdoğan, küresel sistemin tezgâhına tekme vurduğu günden beridir hedefte. Bu zor ve sancılı bir dönem. Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin yürüttüğü barış ve huzur harekâtına destek vermeliyiz. Eğer başarırsak; Kürdüyle, Türküyle tüm farklılıklarımızla birlikte huzur içinde yaşayacağımız özgür ve bağımsız bir ülkemiz olacak.

O yüzdendir ki; bugün, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’nin yıkılmasıyla birlikte gerçekte İsrail devletinin temellerinin atılmasıyla sonuçlanan büyük ihanetle mücadele ediyoruz.

Osmanlı’yı Almanların safında yer almaya zorlayan Alman ekolünün bugüne dek gelen uzantılarıyla mücadele ediyoruz. Almanların Yunus Nazi diyecek kadar Alman’a sadık, uşak ruhlu ihanet şebekesinin bugünkü kırıntılarıyla mücadele ediyoruz.

19 Aralık 1886’da Abdülhamid Han için attığı manşetleri bugün Recep Tayyip Erdoğan için atan New York Times ve bugün 30’un üzerinde ülkede 150’den fazla gazete-dergiye sahip olan ve tek hedefinin “İsrail’in çıkarlarını korumak olan” medya organlarıyla mücadele ediyoruz.

İnsan iradesini teslim almak suretiyle tek dünya devleti kurma yolunda İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı akıtan, Müslümanların çocuklarını acımadan kıyımdan geçiren sapkın küreselcilerle mücadele ediyoruz.

Allah, Türkiye’nin yardımcısı olsun.

Yorum Yazın