İstanbul
25 Mayıs, 2025, Pazar
  • DOLAR
    38.61
  • EURO
    43.78
  • ALTIN
    4135.9
  • BIST
    9.279
  • BTC
    102916.45$

Yeni Ve Özgürlükçü Anayasa Mümkün mü ?

24 Mayıs 2025, Cumartesi 22:46 164 kez okundu.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan seyahati dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin darbe anayasaları ile yönetilmemesi gerektiğini bir kez daha tekrar etti.

Aynı fikirdeyiz, hem de milletin kahır ekseriyeti olarak.

Pekala neden değiştiremiyoruz bu darbe anayasasını?

Biraz kafa yoralım mı?

Bir defa en son söyleyeceğimi bidayette ifade edeyim ki; inşallah yanılmayı temenni ederek kanaatim şudur, biz asla yeni bir anayasa hele hele de sivil ve özgürlükçü bir anayasa ya-pa-ma-yız!

Bu kadar da iddialıyım…

İnşallah da yanılırım…

Peki bu kanaate nereden ve nasıl vardım ?

Cumhuriyet tarihimizde hiç sivil anayasa hele hele de özgürlükçü bir anayasa yapamadığımızdan mı?

Eh bunu biraz sebepler arasında sayabiliriz ama asla tek ya da temel sebep değil.

Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ki Ak Parti iktidarları nice ilkleri başarmış ve tarihteki altın yerini almıştır…

O zaman sivil ve özgürlükçü bir anayasayı milletimiz mi istemiyor?

Yooo!

Başta da söylediğim gibi milletimizin kahir ekseriyeti, böyle bir anayasaya şayet kendisine sorulursa destek verir…

Ama hiç sorulmamış ki?

Diyebilirsiniz ki 1961 ve 1982 anayasalar referanduma götürüldü ve onaylandı.

Hayır! O yasaları millet ya da vekili olan meclis yapmamıştı!

Darbecilerin hazırladığı anayasalar silah ve dipçik zoruyla millete zorla onaylatılmıştı …

Bizim millet tarafından seçilmiş meclislerimizin anayasa yapma gibi bir alışkanlığı ya da kültürü yoktur.

Bu durum, taa 1876 Kanuni Esasi’den, 1921 Teşkilat-ı Esasiye’ye 1961 Anayasasından 1982 Kenan Evren Anayasasına kadar hep böyle olmuştur…

Milat olarak 29 Ekim 1923’ü alırsak Cumhuriyet tarihimizde üç tane anayasa yapılmıştır.

Bunlardan ilki olan 1924 anayasasında Mustafa Kemal Paşa hayatta ve Cumhurbaşkanı idi…

Onun başında bulunduğu Büyük Millet Meclisinin yapmış olduğu anayasayı, 1960 darbesi ile dönemin darbeci faşistleri bu anayasayı ilga etmişler ve yerine 1961 anayasasını getirmişlerdir.

1961 Anayasasını da başka bir askeri darbeci faşist grup General Kenan Evren liderliğinde ilga edip yerine 1982 anayasasını ikame etmişlerdir.

Bizzat Atatürk’ün başında bulunduğu meclis tarafından yapılan 1924 Anayasasında halka herhangi bir dayatma Atatürk ilke ve inkılapları ya da altı ok şeklinde ibareler yoktu.

Bu tip dayatmalar Atatürk’ün vefatından sonra ve bilhassa 1961 ya da özellikle 1982 anayasaları ile birlikte hukuk literatürümüze ve hayatımıza girmiştir…

Biz milat olarak Cumhuriyet’in kuruluşunu aldık…

Şayet yeni devletimizin kuruluşunu meclisin ilk toplandığı gün olan 23 Nisan 1920’yi Milat olarak alırsak o zaman yeni dönem ilk anayasamızda 1921 Anayasasıdır…

Yani Türk İstiklal Harbi devam ederken Gazi Meclisimizin mebusları aynı zamanda kısım kısım cephelerde savaşırken meclis anayasa yapmıştır.

Bu anayasada da hiçbir dayatma ve insanlara yaşam tarzı dikte ettirme olmamıştır.

Yani 1921 anayasası da gayet özgürlükçü bir anayasa idi …

Yaygın bir kanaat olarak 1961 Anayasasının özgürlükçü bir yapıda olduğunu bilhassa bizim batıcı solcularımız çok iddia ederler…

Bu çok yaygın ama asla gerçekçi bir iddia değildir…

Bir defa 1961 Anayasası milletin seçmiş olduğu meşru başbakanı asarak yine milletin seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı da diğer bakanlarla birlikte hapse atarak cuntacı bir grup tarafından o günkü piyonlarına hazırlatılmıştır!

Sözde hukukçu diye bilinen isimlerinin önünde ordinaryüs veya profesör gibi afilli unvanlar bulunan ama hepsi darbe çığırtkanı ve milli iradenin temsilcisi şehit Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının katilleridir.

Aldıkları Amerikancı destek ve gladio yapılanmalarıyla attıkları iftiralarla Türk Silahlı kuvvetleri içindeki bir avuç albaylar Cuntasını harekete geçiren bu kara cübbeli sözde hukukçu azınlığa bırakın anayasa yaptırılmayı omlet bile yaptırılmazdı…

Bu anayasa döneminde yani 1980 darbesine kadar onlarca milletin kurduğu parti kapatılmış suçsuz insanlar darağacına gönderilmiş insan hakları namına ne varsa ayaklar altında çiğnenmiştir …

1982 Anayasası ise yine Amerikancı darbeci faşist generallerin gözetiminde onlara uşak olmuş sözde hukukçular tarafından yazılmış insan hak ve hürriyetlerini çiğnemeyi zorunluluk haline getirmiş faşist bir sözleşmedir…

Aleyhine en çok konuşulan hiç kimsenin müspet tek bir cümle kurmadığı Kenan Evren ve arkadaşlarının bu anayasası çok ilginçtir ki Atatürk’ün anayasalarından bile daha fazla korumaya alınmış bırakın değiştirilmesini değiştirilmesi teklif dahi edilmeyecek maddelerle doldurulmuştur.

40 yamalı bohça olduğu halde hiç kimse Kenan Evren ve darbeci arkadaşlarının hazırlattığı bu anayasanın maddelerini değiştirmeyi dahi teklif edememektedirler.

Şimdi diyeceksiniz ki 40 yamalı bohça ise nasıl değiştirilmemiştir?

O değiştirilenlerin hiçbirisi temel insan hak ve hürriyetleri ile ya da ülkemiz demokrasisine farklı teklifler getirecek olan maddeler değildi!

Hem özgürlükçü bir anayasa istiyorum diyeceksiniz hem de anayasada değiştirilmez ilkeler vaaz edeceksiniz…

Nihayetinde birkaç darbecinin hazırladığı kul yapısı bir anayasayı başka insanların değişiklik tekliflerine kapalı tutacaksınız.

Evet bunu mümkün kılabilirsiniz ama özgürlüklerden bahsedemezsiniz artık…

İşte benim ümitsiz olduğum taraf budur.

Anayasanın değiştirilemez ilkelerini içeren maddeler, önceki üç anayasamızda olmamasına rağmen, 1982 Kenan Evren anayasası ile birlikte milletimizin hayatına girmiştir…

Ve bu değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerin konuşulması dahi yasak gözükmektedir.

Kabul, bu da bir görüştür ama özgürlükçü değildir!

Totaliterdir…

Totaliter kuralların işlediği sözde hukuk sistemlerinde ise özgürlükten bahsedilemez…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum