Bekir BAŞYURT

Bekir BAŞYURT

Mail: bekirbasyurt@hotmail.com

"İllimunati" İblis' e Tapanların Dini…

İlk önce tapılan İblis kimdir onu anlatalım;  İblis, Cin adı verilen bir mahlûkat soyundandır. Cinler ise alevsiz ateşten yani enerji den mevcut insanın yaşadığı üç boyuttan farklı olarak dört boyutta yaşayan ve insan gözünün göremediği bizimle beraber bu Dünyamızda, birlikte içice yaşadığımız canlılardır.

Cinlerin de biz Âdem ve Havva gibi ilk ataları vardır; bunlar da Şah-u Nar ile Şah-u Zardır. Tıpkı bizim ilk yaratılışımızda Kuranda belirtildiği gibi Nuh Peygamberin 1000 den 50 eksik yani 950 yaşamamız gibi cinlerinde 2000-3000 yılı bulan uzun ömürleri vardır. Peygamberimiz hadisinde iki insanın olduğu yerde altı cin vardır, diyor; yani şu an bu uzun ömürleri dikkate alınır ise yedi milyar insanın belki de yüz katı nüfusa sahipler..

Cinler bu uzun ömürleri ile kendi ata yurtları olan bu dünyada hızla çoğalarak yedi büyük kabileye ayrıldılar ve kendi aralarında, meleklerin tabiri ile çok büyük kan dökücü duruma gelip, kendi aralarında katliamlar yaparak birbirlerine karşı çok zalim bir ırk oldular. Allah’ın cin peygamberleri ile yaptığı uyarıları da dinlemeyip büyük bir helakı hak ettiler ve Allah’ın gazabı için gökten çok büyük melekler orduları indirilerek helak edildiler.

Cinlerden çok az Hak yolunda kalan bir kısmından olan İblis de melekler ile beraber bu kâfir ve kan dökücü cinlere karşı savaştı. Helak bitince İblis melekler ile beraber oda gökyüzüne çıkarıldı. Cinler ise bizim Nuh ile ikinci çoğalışımız gibi onlarda son Hak yolda kalan cin kabilesi olan Can ile Canan’dan türeyenlerden tekrar çoğalarak dünyaya tekrar yayıldılar..

İblis çok zeki idi ve beş büyük melek olarak meleklere de hocalık yapmıştır. Allah (cc) Adem'i yaratmaya murad edince melekler bu geçmişte yaşananlardan;

Kan dökücü yeni bir ırk mı dediler. Âdem’in ruh verilmemiş bedeni yaratılınca İblis bu topraktan, etten mamul bedenin içine girerek tüm zaaflarımızı öğrendi. Malum olunduğu gibi Allah (cc) secde emrini verince İblis secde etmeyerek ben ondan üstünüm ve Allah'ım beni kıyamete kadar ötele ve ben bu iddiamı ispat edeyim, dedi.

Bizim asıl yurdumuz gezegenimiz cennettir… Bizim için en emniyetli yerdir. Yani bizim bedenimiz için asıl tehlike olan; ne virüs, ne bakteri nede vücudumuzda yaşayan asalaklar Cennet denilen mekânda asla mevcut değildir…  Âdem bu cennette yaşar iken malumunuz İblis tarafından kandırılmış ve yememesi gereken meyveyi yemiş ve Allah’a asi olmuştur. Allah’a asi olmanın kesinlikle bir cezası vardır ve biz de bu ceza olarak  "İnin oradan aşağı"  emri ile bu cennet vatanımızdan kendisine uyduğumuz İblisin ırkının gezegeni bu Dünya'ya beraber sürgün edildik. Yani belki de o aranan, Dünya'ya gelmiş uzaylılar aslında biz insanoğluyuz, yani cinlerin gezegenini biz istila ettik, diyelim. Şimdi beraber iç içe bu dünyada yaşıyoruz.

Kuran'da en fazla tekrarı yapılan cümle  "Şeytan sizin apaçık en büyük düşmanınızdır"  ayetidir. Biz Âdemoğlu için İblis’ in askerleri kâfir cinler yani Şeytanlar en büyük tehdittir. Ama Allah yarattığı en mükemmel insanı da  "Biz insanı sahipsiz bırakmadık"  ayeti gereği bu tehlikeli Dünyada korumasız bırakmamıştır. İnsanın bir koruyucu aurası ve koruyucu melekleri vardır. Ta ki yine Allah’ın  “Yapma!” dediği Haramı yapıp Allah’a asi olana kadar.

Haram yapan bedende halis gözyaşlı bir Tevbe edene kadar Şeytana kapı açılır ve Şeytan bu bedenlerde asalak yaşar, sıkıntı yapar, hastalık yapar;

En büyük düşmanı olan biz insanı eceli gelmeden kendi elleri ile öldürtmek yani insanı intihara meyil ettirmek en büyük zaferidir. Tıp buna şizofreni diyor.

İllimunati dininin en büyük mensupları Hz. Süleyman’dan beri bu görünmeyen düşmandan haberdar olan İsmailoğlularıdır. Bu görünmez ama bizimle yaşayan Cin ırkı konusunda bir sihir ve iletişim kitabı olan Kabbala ile yüzyıllardır bilgi sahibi olan Yahudiler Siyonizm ile başladıkları yolculuğu "İblis' e tapan" bir din olan İllimunati olarak devam etmektedirler. Siyonizm misyonunu tamamlamış Global Dünya İmparatorluğu hedefi için artık illimunati dini olmuştur.

İllimunati kelimesinin anlamı; ikinci hece Lumia ışık; yani İblis ‘in ışığı, baştaki ilk hece il ise ilişenler demektir. Kelimedeki il-iş-me teriminin temelide; unutulup dikkat edilmeyen konu tarihte Siyonizm’in birçok kurucusunun Osmanlı vatandaşı olup Türkçe ile bağlantılı olduklarıdır. Tam açık anlamı; “Piramidin tepesindeki İblisin Gözünden Saçılan Işığın Etrafında Toplananlar…” Malum görsel halide; 1 Doların arkasındaki mason yani bu misyonu temsil edenlerin piramidi, piramidin en tepesindeki İblis'in Gözü ve bu gözden etrafa saçılan ışık huzmeleri bu zaten akıllara kazınmıştır.

Piramit ise binlerce yıldır süregelen dayanıklılığın ve dimdik ayakta durabilmenin temsilidir ve tüm dünyada birçok farklı coğrafya;  Asya, Kuzey Afrika ve Güney Amerika gibi birçok kültürde bu yapı tarzı gücün sembolü olarak mimaride kullanılmıştır. Bunu İllimunatinin kurduğu Amerika için değerlendirecek olursak  'Kurulan bu yeni ülkenin asırlarca dimdik ayakta duracağını göstermek' amacı ile Amerikan 1 doları ile böyle bir mesaj verilmiştir.

Masonların kullandığı bu göz sembolü üzerine yapılan basit yorumlarda; her şeyi gören gözü kullanmalarının sebebi tüm Dünyaya “Gözümüz sizin üzerinizde” demek denilse de aslına bu göz illimunatinin taptığı "İblis'in gözü"dür.  Ama Amerikan halkına yapılan algıya göre; bu doların arkasındaki göz 'Tanrı'nın gözü her zaman Amerika'nın üstünde' anlamına geliyor, denildi.

Firavunlar döneminden  İblise o zaman verilen isim ile Horus'a tapılarak bu dinin temelleri atılmış ve bu din binlerce yıl gizli gizli süregelerek Amerika Birleşik Devletinin kuruluşu ile en güçlü konumuna ulaşmıştır..

Peki, bu 250 yıllık süreçte İllimunati nasıl olup da,  bir Global Dünya İmparatorluğu oldu:

Amerikan Halkı'nın İngiltere'ye karşı öteden beri gelen bir isyanı vardı. Bu isyanı, 1776 yılına kadar sürdü.

Bu isyan sırasında İngiliz Bankerler isyancıları finanse ediyordu. Yani İngiltere, Amerika’da bir iç isyan çıkartıp karşılığında "Amerikan Parasını Basma Hakkını" elde etmeyi talep ediyorlardı. Ve sonunda başarılı oldular. Amerikan kurucuları İngiliz Bankerlere "Dolar Basma Hakkı" tanıdılar.

1776 yılında Amerika, İngiliz Kralı'ndan kurtuldu. Fakat daha büyük bir felaketin yakasına yapıştığını 1865 yılına kadar fark edemedi.

1865 yılında Amerikan iç savaşını sona erdiren Abraham Lincoln "savaş giderleri gerekçesiyle" bir zamanlar bankerlere verilen Amerikan Doları basma yetkisini bankerlerin elinden ABD devletine geri aldı. Amerikan Devleti,  Başkan Lincoln döneminde ilk defa dolar basabildi. Fakat bu çok  uzun sürmedi ve Abraham Lincoln suikaste kurban gitti.

Ölünce "eski düzene" geri dönüldü ve bankerler dolar basma hakkını tekrar alıp devam ettiler.

Daha sonra gelen Başkanlar ile bankerlerin başı hep dertteydi. Sonunda orta yol bulundu.  1913 yılında FED ( Federal Reserve ) adlı banka kuruldu. 

Amerikan dolarını basma hakkı FED'e verildi. Ancak FED ortaklarının tamamı zaten ABD dolarını basan banker ailelerinden oluşuyordu. 

FED adındaki bankada, Amerikan Devletinin hiç hissesi bile yoktu.

Bankerler Amerika'yı 13 bölgeye bölüp pay etmişlerdi. Bölgeleri temsilen, adına governör denilen bankacı sıfatıyla FED yönetimine girdiler. Her biri kendi bölgesinde Merkez Bankası şubesi olarak işlev görüyor.

Amerikan Devleti FED Başkanını tayin ediyor. Bu tayin işlemi de komedi...

Bankerler kimi ister ve Amerikan Başkanına kimi tavsiye ederlerse ABD Başkanı onu tayin ediyor.

Bu arada FED Amerikan Dolarını basıyor ve Merkez Bankası olarak görev yapıyor...

Bankerler iki dünya savaşı ile Dünyayı kana buladıktan sonra, 1944 yılında Bretton Woods Para anlaşması ile Doları Dünya Parası olarak kabul ettirdiler.

Bu anlaşma ile bir dolar karşılığında 0,888 Gr altın olduğu var sayıldı. Katılımcı 48 ülke paralarını Dolara göre tarif ettiler. Böylece  "dövize bağlı" para sistemi ortaya çıktı.

Herkes memnundu. Çünkü dolar karşılığında altın var sayılıyordu ve dolaylı olarak altına bağlı para sistemi devam ediyordu. 

1960 yılında  Başkan J. F. Kennedy,  Amerikan Hazinesinin "Doları bankerlerden borç almasına" karşı çıktı . 1110 sayılı kanun teklifi ile "bankerlerin para basma hakkını devlete devredilmesini" talep etti.

Fakat hemen o da suikast’ e uğradı. Halk Kennedy'leri seviyordu. Yerine Robert Kennedy hazırlanıyordu. Fakat o da suikast’ e uğradı. Kennedy'nin yerine geçen Başkan Yardımcısı Johnson'un ilk işi 1110 yasayı yürürlüğe koymak oldu. Bankerler dolar basmaya yine devam ettiler.

Tabi bununlada yetinmediler bu bankerler, Devleti borçlandırmak amacıyla Amerika'yı savaşa soktular. Kore Savaşı, Vietnam Savaşı Amerikan Devletinin giderlerini artırıyor, Ve ABD Başkanı  bankerlerden borç alarak savaş masrafını karşılıyordu. Amerikalı ölüyor ve öldürüyor ne için bu işlere bulaştıklarını dahi bilmiyordu.

1965 yılında Fransanın ünlü Devlet Başkanı General De Gaulle "eldeki altından daha çok Dolar basıldığını" fark etti. Amerika'dan Fransa'nın elindeki dolar karşılığında altın talep etmeye başladı. ABD, CIA vasıtasıyla Fransa'da 1968 olaylarını başlatıp De Gaulle'ü alaşağı etti. Tartışma 1972 yılına kadar devam etti. Başkan Nixon 1972 yılında doların altın karşılığını kaldırdı ve ulaşılan bu sonuç ile artık  "Dolar karşılıksız kağıt paraya dönüştü" .

Fransa'nın sesini kesmek için SDR (Special Driving  Right = Özel Cekme Hakkı) adında, devletler arasında geçerli bir para icat ettiler. Bu para Dolar, Mark, Yen, Sterlin ve Fransız Frankı'nın belli oranları ile katılımından oluşuyordu.

2002 yılında SDR içerisindeki Frank ve Mark'ın yerini Euro aldı. 2016 yılında Çin Parası da SDR'lere ilave edildi. Günümüzde uluslararası rezervlerin yüzde 4'ünü SDR'ler oluşturuyor. Ve %96 ile Dolar egemen para olmaya devam ediyor.

1972 yılından beri kağıttan kule olan Dolar,  karşılıksız para olarak bankerler tarafından basılıyor. Dünya parası olarak iş görüyor. Amerikalı ve diğer tüm dünya ülkeleri vatandaşları Doları Amerikan Devletinin parası zannediyor.

13 aileden oluşan ve sayıları bini geçmeyen Yahudi Bankerler,  karşılıksız olarak bastıkları kağıt para Dolar ile dünyayı idare ediyorlar. Adına da kendileri "Dolar İmparatorluğu" dİyorlar yani; Global Dünya İmparatorluğu"..

Kim bu aileler ve bu çarkı nasıl çeviriyorlar kaynakları ne hangi alanda etkinler;

Bu 13 ailenin en büyükleri:

-ROTHSCHİLD

-LEHMAN BROTHERS

-ASTOR

-BUNDY

-COLINS

-FREEMAN

-HABSBURG

-LORD

-OPPENHEİMER

-ROCKEFELLER

-J.P MORGAN

-KUHN&LOEB

-WARBURG

-DUPONT

-MELLON.

Firavunlardan beri gelen ve ırkları bozulmasın diye aile içi ensest ilişki ile çoğalan bu ailelerin başlıca sömürge ve güç merkezleri:

Dünya silah ticareti ve savaşlar,

Dünya uyuşturucu ticareti,

Dünya ilaç endüstrisi ve hastalıklar,

Dünya müzik endüstrisi,

Dünyadaki teknoloji ve yazılım devleri,

Dünyadaki ülkelerin merkez bankaları, (TCMB dahil)

Dünya gıda, tohum sektörü ve Gdo,

Dünya yazılı görsel ve sosyal medyası,

Dünya enerji kaynakları ve madenleri, 

Dünya değerli maden yatakları; elmas, altın, gümüş..

Bu 'İllimunati Ailesi'nin "Dünya Sömürge Sistemi" kontrolü ise; son 200 yılda ve günümüz dünyasında bu ailelerin devamı olan kişiler, tüm Dünya ülkelerinin aslında kendilerinin atadıkları 'Sahte Liderleri' ile Dünyanın yönetilmesinde asıl gerçek ve yetkin söz sahibidirler. Bağımsız sanılan tüm dünya ülkeleri İllimunatinin Global Dünya İmparatorluğu'nun birer gizli Manda devletleridir ve tüm insanlık da bu İmparatorluğun Goim Köleleridir.

Bilgi ve iletişim çağında coğrafyaların yakınlaşması ve istihbarat ve muhabere teknolojisinin artması İllimunati Ailesi'nin sahip olduğu şirketlerin gücüne güç katmış ve daha doğru kararlar almalarını sağlamıştır. Şu anda bu ailelerin adı İllimunati’ dir ve global tüm güç "Dolar" ile Onlardır..

Yorum Yazın